8 Günde 8 Şehir Yol Hikayeleri

8 Günde 8 Şehir / Yedinci Durak: Muğla

Artık yedinci durağımız olacak olan Antalya’dan Muğla’ya doğru hareket ettiğimizi bir önceki yazımızda söylemiştik. Muğla’ya giderken yolda oğlum Can baba ben dalgasız deniz istiyorum dedi. Bizde Muğla’ya gitmişken neden Fethiye’ye gitmeyelim dedik ve bu sefer Can’ın isteği olsun diye Antalya’daki Kemer, Kaş ve Finike’ye uğramadan direk yaklaşık 3 saatlik yolun ardından Fethiye merkeze geldik. Bu bu yol üzerinde oldukça fazla kahve rengi tabela vardı ama olsun Can artık dağ bayır değil biraz koşup, denize girip eğlenmek istediği için ona uyduk. Sadece Fethiye ilçesi merkezinde yer alan Amintas Kaya Mezarlarını ziyaret edip fotoğrafladıktan sonra, direk Ölüdeniz’e doğru hareket ediyoruz.

Fethiye merkezden Ölüdeniz’e yaklaşık 20 dk. da varıyoruz. Karayolundan Ölüdeniz’e inerken muhteşem bir manzara bizi karşıladı. Baba dağından paraşütle atlayanlar bu manzaraya eşlik ediyorlardı. Merkeze indikten sonra otel ve pansiyon aramaya başladık. Pansiyon fiyatları sezon olduğundan neredeyse 3 yıldızlı bir otel fiyatına gelmiş. Çevrede biraz dolaştıktan sonra Ölüdeniz caddesi üzerindeki otellere bakıyoruz. Ama rakamlar baş döndürücü 🙂 Bir ara Fethiye merkeze yada başka bir yere mi geçsek dedik ama Can’a dalgasız bir deniz için söz vermiştik. Yine Ölüdeniz caddesi üzerinde olan bir bungalow tarzı yeri gördük çok beğendik. 2 gece konaklamalı + oda kahvaltı için 600 TL yi kabul ettik. Belki bu rakam kimileri için az olsa bile bizim için ilk oldu. Biz genelde kültür gezileri yaptığımızdan otellerimiz şehir otelleri oluyordu. Neyse 600 TL sendromunu atlattıktan sonra 🙂 odamıza yerleştik. Aslında bu yer çocuklu aileler için çok güzel hem merkez kadar gürültülü değil hemde herkesin kapısı verandası ayrı. Bizde Can sayesinde 2 gün unutulmaz bir deniz keyfi geçirdik. Şunu anladık ki bazen insan şezlonga uzanıp saatlerce uyuyup biraz deniz biraz bir şeyler atıştırarak vakit geçirmek istiyormuş. Ama şunu söyleyelim ki bizim gibi kültür gezileri yapanlar için bu şekilde günlerimizi geçirmek bize göre değil.

Can bol bol denize girdi, kumlarla oynadı, koştu, zıpladı çok mutluyum çok mutluyum diyerek eğlendi 🙂 Buralara gelmişken bir Baba dağına çıkalım, tekneye binelim şunu bunu yapalım maalesef demedik çünkü o kadar rahat bir ortamdı ki bizlere göre tabi tembellik ettik oda ve deniz arası yürüyerek gidip geldik. Sadece 1 defa Can’ı alıp bisiklete bindik o kadar. 2 Günlük Ölüdeniz macerasından sonraki durağımız çok merak ettiğimiz Köyceğiz olacak. Sabah otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra önce Köyceğiz ve daha sonra sekizinci durağımız olacak olan Aydın’a doğru hareket etmeye başlayacağız. Aslında Aydın gezisini Didim’e bağlı Akbük beldesinde yaşayan bir yakın aile dostumuzu görmek hemde bu bölgeyi keşfetmek için yapacağız.

Otelden artık ayrılıyoruz. Muğla’daki diğer durağımız olacak olan Köyceğiz’e doğru hareket ediyoruz. Yaklaşık 1,5 saat içerisinde Köyceğiz merkeze ulaşıyoruz. Köyceğiz’e asıl gelme amacımız ileride yaşamayı düşündüğümüz bir yer olduğundan keşfetmek istedik. Merkezde aracımızı park ettikten sonra Köyceğiz gölüne doğru yürüyoruz. Göl çarşaf gibi hemen bol bol fotoğraflıyoruz. Öğlen saatlerinden dolayı sıcak oluyor diye mi yoksa genelde mi böyle bilemiyoruz ama ortalık çok sessiz ve sakin. Gölün kenarında bulunan çocuk parkında Can eğlenirken bizde manzaranın keyfini çıkardık. Köyceğiz de çok gezilecek yer var ama Can biraz huysuzluk yaptığından dolayı Köyceğiz planımızı ertelemek zorunda kalıyoruz. Artık son durak olacak olan Akbük’e doğru hareket ediyoruz.

Ağustos 2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir