Gezgin Sorular

Gezgin Sorular’ın Temmuz 2018 Konuğu: Sinan Doğan

Merhabalar, gezgin sorulara hoş geldiniz, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Sinan Doğan. 35 yaşındayım evliyim. Rizeliyim ancak İstanbul’da yaşıyorum. Esas işim Kalıp Tasarımcılığı ancak yaklaşık 16 yıldır Dijital Fotoğrafçılık ile de uğraşmaktayım.

Flickr daki “En iyiler” bölümü harika, fotoğraf konusunda bir eğitim aldınız mı?

Fotoğraf konusunda hiçbir eğitim almadım. Tamamen kendi deneme yanılma yöntemlerim, tanışmış olduğu diğer fotoğrafçılar ile yaptığım çekimlerdeki fikir alışverişleri neticesinde kendimi zaman içinde geliştirdim…

Hangi fotoğraf makinesini kullanıyorsunuz? Genelde birkaç objektifle mi dolaşırsınız? Tavsiye ettiğiniz bir lens aralığı var mı?

Yaklaşık 4 senedir Nikon D610 kullanıyorum. Daha önceleri de Nikon D300S, Sony A700 ve Sony A100 kullanmıştım. Şu anda lens ekipmanlarım olarak Nikon 24-120 VR, Nikon 70-300 VR Tele Lens, Tokina 10-17 Balık gözü ve Tokina 11-16 Geniş açı lensleri kullanıyorum. İyi bir gezginin Kit Lensinin dışında Tele ve Geniş açı lensleri muhakkak olmalı ilave olarak Balık Gözü lens ise bir faztezi lensi olarak çanta da bulundurulmalıdır…

Sinan bey biz sizi aslında Flickr den tanıyor ve takip ediyoruz. Bu platformda 25.000 in üzerinde fotoğrafınız var. Bu arşivi tam anlamıyla blogunuza taşımayı düşünüyor musunuz?

Flick benim bütün arşivimin bulunduğu esas ve ana platformum ve orada çok uzun yıllardır bulunuyorum. Bunun dışında enerjimi Google Maps ve Instagram’a harcayabiliyorum. Özellikle Google Maps de çok ciddi bir görüntüleme sayım var. Yaklaşık 10 aydır oraya yükleme yapıyorum ve görüntülenme sayım 35 Milyon civarına yaklaştı. Blog biraz zaman alan ve vakit isteyen bir iş olduğundan oraya çok yoğunlaşabildiğim söylenemez…

Türkiye’nin birçok yerinden cami fotoğraflarınız var. Birbirinden güzel kadrajlanmış bu camiler arasından mimarisine hayran kaldığınız 5 camiyi sorsak nereleri söylerdiniz?

Hiç şüphesiz Divriği Ulu Cami favorimdir. Müthiş bir Selçuklu eseri. Bunun dışında Selimiye Camii, Edirne Eski Camii, Bursa Muradiye Külliyesi ve Ayasofya Külliyesi’ni sayabilirim. Muradiye ve Ayasofya içerisinde barındıkları muhteşem türbeler ile birlikte bu sıralamaya giriyorlar…

Türkiye’de hemen hemen tüm şehirlerde fotoğraflarınız var. Tam olarak kaç şehir gezdiniz? Seçim yapmak gerekirse fotoğrafladığınız yerler arasında en çok beğendiğiniz yapı veya mekan
hangileriydi?

79 şehir ve 900 civarında ilçeyi gezdim. Birçok Kasaba ve köye de gittim. Çok güzel yerler gördüm ve bir yeri bunların arasında ayırt etmek çok zor açıkçası. Ama Mimari olarak Divriği Ulu Cami dersek haksızlık etmiş olmam sanırım. Doğa alanlarında ise Artvin Maral Şelalesi, Bolu Yedigöller, Bolu Sülüklü Göl, Kaçkar Dağları Göller Bölgesi gibi yerleri saymak mümkün…

Peki Türkiye’yi böyle karış karış gezme sevdası nereden çıktı?

Açıkçası ben gezi fotoğrafçılığına başlamadan önce spor müsabakalarında hobi olarak fotoğraf çekiyordum. 2005 yılında Osmanlı Sultanları’nın türbelerini gezme ihtiyacı duydum. Buna paralel olarak türbeleri ve yanlarında bulunan camileri fotoğrafladım. Derken kendimi bir anda İstanbul’un sokaklarında sürekli tarihi eser kovalayan biri olarak buldum. Zaman içinde bu ilgi Türkiye geneline yayıldı ve bugünkü hale geldi. Şu anda Türkiye’de yurt içi gezginliği ve fotoğraf arşivi olarak bir rakibim olmadığını söyleyebilirim…

Yurtiçi yada yurtdışında mutlaka fotoğrafını çekmek istediğiniz yer veya mekan var mı?

Yurt içinde gitmediğim pek yer kalmadı. Sadece Şırnak-Hakkari hattını fotoğraflamam gerek. Yurt dışında ise şu ana dek sadece Kıbrıs, İran ve Gürcistan’ı gezebildim. Öncelikli hedefim Türk ülkelerini ve akabinde Balkan ülkelerini gezebilmek. Sonrasına ömür yeterse önce Avrupa daha sonra Asya ülkelerini sırasıyla gezmek isterim. Amerika ve Afrika ülkelerini listenin en sonuna atıyorum 🙂

Fotoğraflanacak yerlerin planını oluşturmak zor mudur? Nelere dikkat etmek gerekir?

Ben rotalarımı bizzat kendim planlarım. Yanımda eşim veya bir arkadaşım olur. Toplamda 2-3 kişiyi geçmez gezi ekibim. Rotayı internet üzerinden yaptığım araştırmalara göre planlarım. Nerelere uğrayacaklarımı tespit ederim. Bunu yaparken Google Maps, İl Kültür Turizm Müdürlüğü web sitesi, Valilik, Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı siteleri ve ayrıca yerel sitelerden destek alırım. Ben genelde bir şey kaçırmamak için çok detaylı araştırmaya çalışıyorum ama benim kadar detaya girmeyenlere yüzeysel bir araştırma bile yetebilir. Örneğin Eskişehir şehir merkezini gezeceksiniz. Sadece Google Maps üzerinden bir bakarsanız zaten her şeyi görürsünüz ama herkesin gitmediği daha geride kalmış yerler için Kamu siteleri o da olmaz ise yerel sitelere kadar inmek gerekiyor…

Türkiye’de birçok noktayı görmüşsünüz. Bu geziler sırasında ilginç anılarınız oldu mu?

İstanbul’da fotoğraf çekerken MİT elemanları tarafından kısa süreliğine gözaltına alındım, Divriği’de yanlışlık ile arazisine girdiğimiz köylüler önce bizi dövmeye kalktılar sonra defineci olmadığımızı anlayınca yemeğe davet ettiler. Yemek ve muhabbet 1 saat sürdü. Birçok yerde polis tarafından kısa süreli sorgulamaya maruz kaldım. Doğa da köpek saldırılarına maruz kaldım. Birçok yerde köylüler tarafından sofralara davet edilip yemekler yedim. Çok yerde tanımadığınız insanlar tarafından yatıya bile misafir edilmek istendiğiniz oluyor açıkçası. Çok yerde defineci zannedildim. Bir çok yerde yol sorduğumuz kişiler gittiğimiz yerde önemli bir şey olmadığını ne diye buralara kadar geldiğimizi söylediler halbuki önemsemedikleri o tarihi yapı bizim için çok önemliydi.

Hayalinizde kurduğunuz bir gezi rotası var mı?

Kendi aracım ile Gürcistan’dan başlayıp bütün Asya’yı gezmek isterdim. Keza aynı şekilde Bulgaristan’dan başlayıp Avrupa’yı gezmek isterim. Bütün bunlar vakit ve maddi güç ile de alakalı elbette…

Son olarak bu röportajı okuyan takipçilerimize neler söylemek isterdiniz?

Ben yurt dışı rotalarında çok deneyimli değilim ancak Türkiye’de bu işi benden iyi yapan biri olduğunu sanmıyorum. O yüzden ülkemizi gezmek isteyenlere tavsiyelerim olabilir. 8-9 günlük rotalar ile ülkemizin her yerini bir-kaç sene içerisinde gezebilirler. Tavsiyem kendi özel araçları ile gezmeleri olur çünkü en hızlı yöntem bu. Onun dışında uzak yerlere mesela Güneydoğu’ya gidecekse uçak ile Van veya Diyarbakır’a gidip oradan araç kiralanabilir. Gezilecek yerler için Google Maps önemli bir referans. Bir diğer önemli referans ise İl Kültür Turizm Müdürlüğü web siteleri. Benim Flickr arşivime de başvurabilirler elbette…

gezgin sorular / temmuz 2018

www.sinandogangeziyor.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir