Merhaba, Gürhan bey gezgin sorulara hoş geldiniz, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Bahçeşehir Üniversitesi’nde Erasmus ve Değişim Programları Ofis Direktörlüğü yapıyorum. Aynı zamanda International Food Culture adlı dünya mutfaklarını anlattığım bir ders veriyorum. Üniversite radyosunda da yemek ve seyahat konulu Tadında Seyahat adında bir radyo programı hazırlayıp sunuyorum.
Bunun dışında hobi olarak yaklaşık 6 senedir tadindaseyahat.com adlı bloguma içerik üretiyorum. Bol seyahat ediyorum ve seyahatlerimde yemeği ve yeni lezzetler tatmayı ön planda tutuyorum. Aynı zamanda Hürriyet Seyahat için de içerik üretiyorum. Bunun dışında zaman zaman çeşitli dergiler için yazılar yazıyorum.
50’ye yakın ülkeye seyahatiniz olmuş. Haliyle bol bol anı biriktirmişsinizdir. Aklınızın bir köşesinde kalan bir seyahat anınızı anlatır mısınız?
Aslında 53 ülke oldu toplam ama birçok ülkeye birden fazla kere gittim. Hatta 9-10 kere gittiğim ülkeler var. En unutamadığım anım San Francisco’da tadım yapmak için gittiğim bir fırında Vedat Milor ile karşılaşmam ve tanışıp birlikte tadım yapmaya kadar giden bir sohbetimizin olması. Bu bana doğru yolda olduğumu anlatan bir anı olmuştur.
Dünya’nın birçok ülkesinde farklı lezzetler tatmışsınız. Uzakdoğu denilince lezzet konularında insanlar biraz duraklıyor. Uzakdoğu lezzetleri bakımından önereceğiniz tatlar nelerdir?
Uzakdoğu hakkındaki en büyük ön yargı böcek, yılan vs gibi şeyler yedikleri ile ilgili şeyler olduğu için insanlarda bir tiksinme hissi uyandırıyor. Evet bu tür şeyler yiyenler var ama bunlar çok yaygın değil. Bu ön yargıları kırmak gerekiyor. Çok güzel soslarla, baharatlarla tatlandırılmış ve çok farklı pişirme teknikleriyle hazırlanan harika et ve sebze yemekler, pilavların, noodleların olduğu mutfaklar var Asya’da. Damaktaki 5 tat duyusunu aynı anda harekete geçiren içeriklerle bu yemekler hazırlanıyor ve çok fazla tat alıyorsunuz yediklerinizden. Ben genellikle sushi denemek isteyenlere çiğ balıksız California Roll veya pişmiş balıkla hazırlanan rolları denemelerini tavsiye ediyorum. Böylece çiğ balık deneyip beğenmediklerinde bir daha denememeye karar vermelerini engellemiş olurlar. Tayland mutfağının baskın tatları var. Örneğin kişnişe ben 30 yaşımdan sonra alıştım. İnsanın damak zevki giderek genişliyor, o yüzden tatmaktan vazgeçmemek gerek. Ben Asya mutfaklarının hepsini çok seviyorum. Tayland’dan Pad Thai ve Tom Yum çorbasını, Çin’den wonton ve tatlı ekşi soslu tavuğu, Japonya’dan sushinin her çeşidini ve ramenlerini, Endonezya’dan satay, Kore’den de barbekü ve bulgogiyi tavsiye edebilirim. Vietnamın da pirinc kağıdına sarılı roolları çok başarılı.
Gurme bir gezgini bulmuşken sormak gerek. Türkiye haricinde hem tarihi ve kültürü, hem de lezzetli tatları bulabileceğimiz bir destinasyon sorsak nereleri önerirdiniz?
O kadar çok ki. Asya ülkeleri (Çin, Japonya, Kore ve Tayland) favorim bu konuda. Avrupa’da ise tabiki İtalya ve Fransa başta olmak üzere İspanya, Güney Amerika’da son yılların gözdesi Peru ve Meksika’yı sayabilirim.
Sizde Kars gezisini gerçekleştiren gezginlerden birisiniz. Kars gezilerinin son zamanlarda çok popüler olmasının başlıca nedenleri nedir? Kars’a gittiğimizden mutlaka yapılması gerekenler nelerdir?
Kars’ı popüler kılan şey doğu ekspresi. Sosyal medyada paylaşıldıkça popüler oldu son 2-3 senedir doğu Ekspresi. Böylece Kars’ta bu popülerlikten yararlanmış oldu. Doğu ekspresi bir deneyim. Son yıllarda deneyimi dayalı seyahatler çok daha ön planda. Ayrıca dolar ve euronun artışı ile de yurtiçinde gidilmemiş destinasyonlar ön plana çıkmaya başladı. Bunlardan biri de Karstı. Kars gittiğinizde size Rus döneminden kalma yapılarıyla farklı bir ambiyans sunuyor. Ani Harabeleri, Çıldır gölü, kayak yapıyorsanız Sarıkamış gezilecek yerler arasında. İran ve Azeri mutfaklarından etkilenmiş Kars mutfağı da yine çekim nedenleri arasında. Özellikle peynir yapımı için Boğatepe’ye gidilmeli burada köy kahvaltısı yapılmalı ve Kars’tayken mutlaka Kars kazının tadına bakılmalı.
Bu kadar ülke ve şehir gördünüz. Tadına doyamadığınız ilk fırsatta buraya tekrar geleceğim dediğiniz bir şehir oldu mu?
Bangkok Tayland sokak lezzetleri ile kalbimi çaldı. Ayrıca Tokyo’nun yemek çeşitliliği baş döndürücü. Buenos Aires’te yediğim steaklerin tadını unutamam. Cape Town ise çok kaliteli restaurantlara sahip ve yeme içme de çok pahalı değil.
Türkiye’de hem gezi hem de mutfak lezzetleri bakımında nereleri önerirdiniz?
Gaziantep artık bir marka bu konuda. Antakya’ya çok uzun seneler önce gitmiştim. Şubat ayında tadım için gideceğiz. Konya beni en şaşırtan şehir oldu. Harika yemekler tattık orada. Karadeniz mutlaka gezip görülmeli. Doğası inanılmaz güzel. Ayrıca doğal lezzetler tadabileceğiniz bir bölge. Vejeteryan ağırlıklı lezzetler için Giresun mutfağı çok iyi bir alternatif.
Geçtiğimiz yaz gerçekleştirdiğiniz bir gezi rotası oldu mu?
Çok fazla oldu. Provance Fransa, Karadağ, Amsterdam, Prag, Yunanistan, Kaş, Bodrum geçtiğimiz yazki seyahatlerimden bazılarıydı.
Yakında bir gezi olanı var mı?
Şubat’ta Antakya ve Finlandiya Lapland düşünüyorum. Ardından bir fuar için Berlin, sonrasında da uzak bir destinasyon planım var. Bali veya Vietnam olabilir.
Hayalinizde kurduğunuz bir gezi rotası var mı?
Peru’ya gastronomik bir seyahat yapmayı çok istiyorum. Son yıllarda gastronomi anlamında en öne çıkan mutfak Peru mutfağı. Yerel lezzetler ile İspanyol ve Asya mutfaklarının füzyonu bir mutfak. Dünyanın en iyi restoranlarından birkaçı da Lima’da. O yüzden en büyük hedefim Peru’ya gitmek…
Bu röportajı okuyan takipçilerimize neler söylemek isterdiniz?
Yeni lezzetler denemekten çekinmesinler. Bir kez sevmedikleri şeyden vazgeçmesinler. Damak tadı gittikçe gelişen birşey. Ayrıca seyahat etmek için fırsat yaratsınlar. Uzak yerlere gerek yok. İstanbul içinde bile gezip yeni şeyler keşfedilebilir.
gezgin sorular / ocak 2019