Gezgin Sorular

Gezgin Sorular’ın Mart 2017 Konuğu: Asya & Umut

Asya ve Umut merhabalar, öncelikle Gezgin Sorular’a hoş geldiniz. Sizleri biraz tanıyabilir miyiz?

Merhabalar 🙂 Biz Asya ve Umut. Başımıza buyruk yaşadığımız hayatın 24. yılında tanışan ve tanıştığımızdan andan beri birlikte gezen bir çiftiz. Asya (kadın tarafımız) avukat, Umut (erkek tarafımız) da mimar. İki yıl önce iş hayatımıza ara verip yüksek lisans yapmak için Frankfurt’a taşındık. Döndük-dönüyoruz derken dönemedik, hala Frankfurt’ta yaşıyoruz 🙂

Yolda bi’ Blog olma fikri nasıl oluştu?

Aslında önceleri gezilerimizde, unutmamak için defterlerimize notlar alıyorduk, kendimiz için yazıyorduk yani. Sonra o defterlere yazmak, gezdiğimiz yerleri anlatmak hoşumuza gitti. Sonra da fark ettik ki, hem gezilerimizi hem de Frankfurt’taki yeni yaşantımızı yazmak hoşumuza gidiyor ve insanlarla paylaştıkça kendimiz de daha çok benimsiyoruz bu yeni hayatı. Bir blog açalım ama ‘pembe’ bir blog olmasın, gezdiğimiz yerleri yazdığımız kadar, Frankfurt’taki hayatın iyi-kötü yanlarını yazalım, yazdıkça hem biz yeni şeyler öğreniriz, hem de insanlarla paylaşıp ‘Avrupa’ya taşınmanın asla sanıldığı kadar zor olmadığını’ dilimiz döndüğünce anlatırız dedik. Çünkü Frankfurt’a alışmaya çalışırken, her yaşadığımız sorunu çözmek için doğal olarak internete koşuyorduk ve bizden önce de insanlar benzer sorunlar yaşamış mı diye merak ediyorduk. Bizim sorunlarımızı da, bizden öncekilerin deneyimleri çözüyordu yani. Sonra da ‘Yolda bi Blog’ olduk.

Yıllarca Türkiye’de yaşadıktan sonra, Avrupa’da yaşamaya başlamışsınız. Avrupa’da yaşamak isteyenlere ne gibi önerilerde bulunursunuz? Ne gibi aşamalardan geçmek gerekir?

Avrupa’ya yüksek lisans için taşınmak isteyenlere öncelikle; ‘doğru zamanda, doğru okullara ve doğru belgelerle’ yapılan bir okul başvurusuyla, yurt dışında bir yüksek lisansa kabul edilmenin sanılandan çok daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Bazen takipçilerimizden ‘ortalamam düşük, yine de yüksek lisans yapabilir miyim? yapamazsın dediler’ gibi sorular alıyoruz. Cevabımız kesinlikle olumlu. (Bizce) doğru bir araştırmayla, Avrupa’da bir yüksek lisansa kabul edilmek kolay, acentalara hiç gerek yok.

Avrupa’da iş bulmak isteyenler için de, ‘sen hukuk mezunusun, yurtdışında çalışmayı hiç deneme’, ya da ‘senin İngilizcen yeterli değil, iş bulamazsın’ gibi genellemeler yüzünden vazgeçmemelerini önerebiliriz. Çünkü bazı meslek grupları var ki (IT mesela), işe kabulde İngilizce şartı bile aranmayabiliyor, ya da Avrupa’da bazı şirketler var özellikle türk avukat arıyor işe almak için. O yüzden genellemeleri dinlememek ve işe koyulmak en güzeli. Bir de Avrupa’ya yeni taşınmış olanlar varsa bizim gibi olaylı bir ülkeden, sakinliğe geçiş insanı biraz şaşırtabiliyor, o şaşkınlık sonra zamanla geçiyor.

Birçok ülke ve şehri gezmişsiniz. Arasında en ucuz ve size uygun gelen ülke hangisiydi?

Sanırım bu konuda hemfikiriz, Bali! 2 yıldır Bali’ye gitme planı yapıyorduk ama bir yandan da ‘acaba modası geçmiş bir balayı destinasyonu mu çıkacak?’ diye düşünmeden edemiyorduk. Çok hakkını yemişiz biz Bali’nin. 2 gün önce döndük ve hayran kaldık. Bir kere ucuz, o yüzden özgürsünüz, istediğiniz aktiviteleri yapmak için bütçeniz oluyor. Onun dışında kültürü çok zengin, aktivitesi çok, doğası güzel. Trekking, rafting, sörf, şelalelerde yüzme, pirinç tarlaları, tapınaklar derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Çok sevdik biz Bali’yi, yaşamak için değil ama gezmek için en güzel yer diyebiliriz.

Gezdiğiniz ülkeler arasında mutlaka gidip görülmesi gereken bir yeri sorsak nereleri söylerdiniz?

Küba’nın bizim için yeri ayrı. Şu ana kadar tanıştığımız en güzel insanlar Küba’nın insanlarıydı. En güzel kültür Küba’nın kültürüydü. Tek bir ülke gezme şansımız olsa, sanıyoruz ki tekrar Küba’yı gezerdik. Burada bir de bir şey eklemek istiyoruz. Şimdilerde tur şirketleri ‘küba bozuluyor, koşun küba’ya veda turumuza’ gibi sloganlarla yüksek fiyatlara Küba turları düzenliyor. Küba’nın bozulacağına katılmıyoruz ve inanmıyoruz. Turla gitmeye de hiç gerek yok, Küba’ya sizin planladığınız ve özgürce gezdiğiniz tatil oluyor.

Gezileriniz sırasında çok ilginç bir olayla karşı karşıya kaldınız mı?

Brezilya’dan Fas’a geçecektik, çok ucuza uçak bileti bulduk fakat çok az duyulduk bir havayoluydu. Ucuz olsun bizim olsun diyerek hemen aldık. Fakat uçağa bir bindik ki, binmez olaydık! Düşünün belki 70’lerden kalma bir uçak, artık rengi sararmış, klimalar önce çalışıyor arka tarafta bozuk, elektrik sistemi sorunlu, uçağın ışıkları kendi kendine açılıp kapanıyor falan. Neyse, görmezden gelelim derken uçağın koridorunda yürüyen host’u gördük. Uçağın bir parçası kopmuş, adam omzunda taşıyor! Pilota mı götürdü o parçayı ne yaptı o parçayı artık, herhalde pilot da ‘ne yapayım olum ben bunu’ dediyse, aynı parçayla geri geldi! Artık o parça uçağın nasıl bir parçasıydı bilmiyoruz ama şok olduk. O uçak Sao Paolo’dan Casablanca’ya 10 saat nasıl uçtu hiç bir fikrimiz yok. İlginç denir mi bilmiyoruz ama yaşadığımız en korkunç olay buydu.

Gezi güzergâhlarınıza baktığımızda Türkiye yok. Türkiye için bir gezi planınız var mı? Türkiye de nereyi görüp gezmek isterdiniz?

Türkiye’yi de geziyoruz aslında, ama blog’u açalı henüz 5 ay olduğu için yazmaya fırsat bulamadık. Ailelerimiz Ege’de yaşıyor, bu yaz zaman bulabilirsek ailelerimizle ege turu yapmak istiyoruz. Bir de Doğu Ekspresi’ne binmeyi istemiştik bu yıl ama zaman bulamadık. Seneye mutlaka Doğu Ekspresi’ne binmek istiyoruz.

Yurt dışında mutfak lezzetleri açısından en beğendiğiniz ülke neresiydi?

Yemek kültürü olarak Ege mutfağını çok seviyoruz. O yüzden Yunan yemeklerinin yeri bizim için ayrı. Selanik’te 4 günde 3 kilo almışlığımız var 🙂

Bu yıl bir gezi planınız var mı?

Gezilerimiz genelde spontane gelişiyor ama en yakın gezimiz Nisan ayında. İspanya’nın Endülüs bölgesini gezeceğiz. Bir de yıl bitmeden Cape Town’a gitmeyi kafaya koyduk, zaman-mekan ve maddiyat üçlüsünü bir araya getirebilirsek tabii ki. Onun dışında yıl içinde, ucuz uçak bileti nereye biz oraya

Hayalini kurduğunuz bir gezi güzergâhı var mı?

Evet, Sibirya Ekspresi’ne binmek!

Röportajı okuyan takipçilerimize neler söylemek isterdiniz?

Biraz klasik olacak ama gezmek için gerçekten büyük paralara gerek yok. Gezerken kendinize yatırım yapıyormuşsunuz gibi düşünün. Malum, değişik bir ülkenin vatandaşıyız, düzenli bir bunalım halindeyiz. İnsana ‘normal yerler görmek’, dünyanın başka yerinde gerçekten de ‘daha demokratik, daha güzel hayatlar’ olduğunu görmek iyi geliyor, umut veriyor. Bizim de bu umuda ihtiyacımız var. Sevgiler. 🙂

gezgin sorular / mart 2017

yoldabiblog.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir