Gezgin Sorular’ın Kasım 2015 Konuğu: Batu Keleş

Batu Bey, gezgin sorular’a hoş geldiniz. Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Merhabalar Emrah Bey, hoşbulduk. Ben, Batu Keleş, 1992 Istanbul doğumluyum. Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Yaklaşık iki yıl önce de gezi bloğumu açtım ve bir yandan da bloggerlık yapıyorum.

Batu Bey, bloğunuzda eğer gözümüzden kaçmadıysa hep Avrupa ülkelerine seyahat etmişsiniz. Bunun bir sebebi var mı? Yoksa ilk önce bir Avrupa’yı bitireyim mi dediniz?

Seyahat etmek biraz cesaret işidir. Açıkcası önce kendime yakın mesafelerde tecrübe edinip yavaş yavaş dünyamı genişletmek istedim. Tabi bir de işin maddi boyutu var. Öğrenciyken, harçlıkları biriktirip uzak mesafelerde uzun sureli seyahatler pek kolay olmuyor. Ayrıca ben de biraz da başladığım işi pek yarım bırakamama gibi bir huy var. Bu yemek yerken de böyledir, gideceğim destinasyonu seçerken de. Sanırım bunun iyi yanı hiç değilse ögrencilik hayatım bitmeden Avrupa’nın %80’ini bitirdim diye böbürlenebilmektir. 🙂

Gezdiğiniz 22 ülke arasından seçim yapmanızı istesek en popüler 3 ülke hangisi olurdu?

Gezmeye başladığımdan beri sanırım en çok karşılaştığım soru budur ve her seferinde de cevap vermekte çok zorlanırım. Çünkü, gittiğim şehirlerden örneğin Roma’yı tarihi yapılarda geçebilecek başka bir şehir yoktur ama Luzern (Lucerne) kadar da harika, sempatik bir kasaba yoktur. Aslında bu soruyu biraz daha kategorilere ayırmak gerekiyor diye düşünüyorum ama benim en çok etkilendiğim şehirler Stockholm, Barselona ve Kotor’dur.

Bloğunuzdaki videoda seyahatlerinizi bir kişi ile gerçekleştirdiğinizi gördük. Genelde seyahatlerinizi tek başınıza mı yoksa arkadaşlarınızla mı gitmeyi tercih ediyorsunuz?

Bugüne kadar yakın arkadaşlarımla da gezdim, tek başıma Avrupa’da dolandığım da oldu. En başta söylediğim gibi bunlar ilk zamanlarda benim için çok önemliyken tecrübe edindikçe törpülenen bir prensibim haline geldi. 2011 yazında ve 2015 kışında beşer haftalık iki kez interrail yaptım, ilki en yakın iki arkadaşımlaydı; diğeri ise tek başımaydı. Tek başıma dediğime çok da bakmayın, durduğum her şehirde Türk ya da yabancı arkadaşlarım bana eşlik ediyordu. Eğer eşlik edecek hiçkimse yoksa o zaman kaldığım hostellerde insanlarla tanışıyorum. Ama şunu da söylemeden geçemem, benim için gezgin olabilmek çok önemlidir. Ben bir şehire gidiyorsam sabah 7’de kalkıp tüm şehri olabildiğince yürüyerek, önceden araştırdığım her yerine gitmek, görmek için çabalarım ve her zevkini tatmak isterim. Bana eşlik edecek kişi bu şekilde bana ayak uyduramayacak biri olursa kulaklığımı takıp günü tek başıma geçiririm.

Batu’yu yollara düşüren neden neydi?

Gezgin ruhum sanırım annemden bana geçmiş. Bir de burçlarla pek ilgilenmem ama Kova burcu sanırım özgürlüğüne çok düşkün oluyormuş, bu da etkili olabilir ama asıl neden ben hayallerimle yaşayan bir insanımdır. Yıllardır hayal kurarım ve gerçekleştiririm. Hatta bu yüzden bloğumu açtığımda adını “Beyond the Dreams” yani “Hayallerin Ötesinde” koymuştum. Beni yollara düşüren de lisede kurduğum Interrail hayalim oldu. Ilk uzun soluklu yurtdışı gezim 2011 yılındaki Avrupa turum oldu. Zaten bir kez seyahat etmenin özgürlüğünü tadınca bir daha bırakmanız çok zor.

Gezilere başladığınız ilk nokta neresiydi?

Yurtdışına ilk kez 16 yaşımda Almanya ve Italya’da iki farklı kampa giderek çıktım ama bunlar pek gezi sayılmazdı. Benim için gezgin hayatım 2011 yılında ilk Interrail ile başladı. Ilk rotamız da hala etkisinden çıkamadığım Barselona’ydı.

Dünya’da veya Türkiye’de gidip gördüğünüz şehirler arasında aklınızın kenarında kalan ve mutlaka bir gün tekrar görmek istediğiniz bir yer veya mekân oldu mu?

İleride evlendiğimde tabii ki pek çok Avrupa şehrine eşimle tekrar gitmeyi düşünüyorum. Fakat beni çok etkilediğinden dolayı gideceğim yer kesinlikle ama kesinlikle Lapland’dir. Kuzey Kutup Dairesi’nin de kuzeyinde ren geyiklerine binip, husky safarisi yapabildiğiniz, çocukların Noel Baba köyünde çılgınlar gibi eğlendiği ve Kuzey Işıkları’nın esrarengiz büyüsüne kapıldığınız tarifi zor bölgeye kesinlikle tekrardan gideceğim. Türkiye’de de bir Gaziantep’li olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni çok seviyorum. Onun dışında da fotoğrafçılıkla da uğraştığım için gitmekten sıkılmayacağım yerlerden bir diğeri ise Kapadokya’dır.

Anılarla dolu keyfine doyamadığınız bir seyahatiniz oldu mu?

Bugüne kadar gidip de pişman olduğum ya da kötü anılarla geri döndüğüm bir yer olmadı. Her seyahatimin kendince harika anıları oldu ama keyfine doyamadığınız derseniz yine cevabım Lapland olacaktır. Bir de Kotor Fiyordları’nda gerçekleştirdiğim huzur dolu tekne turunun keyfini hala unutamadım.

Hayalini kurduğunuz bir gezi güzergâhı var mı?

Çok var 🙂 Hepsi sırada beklemede şu an için. En büyük hayalim Güney Amerika turu ama bunun için en az 3 ay ayırmak biraz zor olduğundan henüz beklemedeyim. Onun dışında Kuzey Amerika turumun rotası hazır, çok yakında gerçekleştireceğim umarım. Balkanlar için rotam hazır fakat bir türlü iki haftamı ayırıp gidemedim. Rota kurmak, seyahat planlamak bu hayatta benim en çok keyif aldığım şeydir. Bu yüzden yakın gelecekte bu tarz bir iş yapmayı planlıyorum. İnsanlara onları mutlu edecek bireysel seyahatler planlamak istiyorum.

Batu’nun bir sonraki rotası neresi olacak?

Macera dolu Amerikaa, Amerikaa, maceraa. Ocak ayında bir aksilik olmazsa iki-üç haftalığına Amerika planım var. Ondan önce heralde dinlenmeye geçerim gibi geliyor ama belli de olmaz 🙂

Bu röportajı okuyan takipçilerimize neler söylemek isterdiniz?

Genç bir gezgin, fotoğrafçı ve yazar olarak okuyucularıma nasihat vermek belki bana düşmez ama 23 yılda edindiğim tecrübelere dayanarak şunu söyleyebilirim: Bir kere cesaretinizi toplayıp yollara düşerseniz gerisi hızla ve büyüyerek gelecektir. Dünya gerçekten bizi korkuttukları kadar kötü değil. Gezin, tozun, hayal kurun ve hayallerinizden hiç sapmayın. Bir insan, hayallerini gerçekleştirdiğinde aldığı hazzı başka hiçbir şeyden alamaz. Mutlu olmak tam da burada devreye giriyor. Herkese “Hayallerin Ötesinde” bir hayat diliyorum.

batukeles.com

gezgin sorular / kasım 2015