Eskişehir’e hiç gitmediyseniz ya da gidenlerden çok şey duydunuz ama vakit ayıramadıysanız, işte size iki günlük tarih ve modernliğin iç içe geçtiği bilgilendirici bir rehber! Şehir o kadar renkli, o kadar çok yüzlü ki burada herkes için bir şeyler var. Osmanlı’nın izinden giderken bir anda kendinizi nehir kenarında keyif yaparken bulabilirsiniz. Daha bitmedi! Masal Şatosu’ndan balmumu heykellere, bilimden sanata kadar sizi hem eğlendirecek hem de hayran bırakacak sayısız yer var. Şimdi kahvenizi hazırlayın çünkü size bu iki gününü dolu dolu yaşamanız için harika bir rota çıkarıyoruz. Otobüs bileti ve valiziniz hazırsa başlıyoruz!
1. Gün: Tarih ve Sanat
Odunpazarı Evleri
Sabah erken saatlerde kahvaltınızı yapıp kahvenizi içip enerjinizi topladıktan sonra rotanızı Eskişehir’in simgesi haline gelmiş Odunpazarı Evleri’ne çevirin. Osmanlı döneminden kalma bu rengarenk evler, sokaklar boyunca size tarih kokulu bir yolculuk vaat ediyor.
Restore edilmiş evlerin arasında dolaşıp bol bol fotoğraf çekebilir, Kurşunlu Külliyesi’ni ziyaret ederek büyük avlusunda huzur bulabilirsiniz. Külliyenin tarihi atmosferinde kısa bir mola verip biraz soluklanmayı ihmal etmeyin. Eğer hediyelik eşya alışverişi yapmak isterseniz, bölgede bulunan el sanatları ve takı dükkanları da mutlaka keşfetmeniz gereken yerlerden. Bölgenin kendine has müzelerine de bir göz atmak şart. Lületaşı Müzesi’ne uğrayarak bu eşsiz taşın incelikle işlendiği sanat eserlerini keşfedebilirsiniz. Üstelik müze, dünyada bir benzeri daha olmayan eserleriyle sizi kendine hayran bırakacak.
Eskişehir Balmumu Heykeller Müzesi
Odunpazarı Evleri’ne yürüyüş mesafesinde yer alan bu müzede şaşırmaya hazır olun! Yerli ve yabancı pek çok tanınmış ismin balmumu heykellerini yakından görebilirsiniz. Burada Atatürk’ten ünlü sanatçılara, bilim insanlarından dünya liderlerine kadar geniş bir yelpazede figürlerle karşılaşacaksınız.
Müzedeki figürlerle selfie çekerek bu eğlenceli anı ölümsüzleştirebilirsiniz. Sadece fotoğraf çekmekle yetinmeyip balmumu heykellerin yapım aşamalarını merak ediyorsanız, rehberli turlara katılmayı düşünebilirsiniz. Rehberler, heykellerin yaratım sürecini detaylı bir şekilde anlatırken işin perde arkasını öğrenme fırsatı sunuyor.
Porsuk Çayı ve Adalar
Öğle yemeği vakti geldi! Eskişehir’in en popüler bölgelerinden biri olan Adalar’a gidip, Porsuk Çayı kenarındaki kafelerin birinde mola verebilirsiniz. Şehrin bu hareketli bölgesinde, nehir manzarasına karşı çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken Eskişehir’in meşhur çiğböreğinden tatmayı ihmal etmeyin. Çıtır çıtır dışı ve nefis iç harcıyla damaklarınızı şenlendirecek bu lezzet, buradaki anılarınızı daha da unutulmaz kılacak.
Yemek sonrası Porsuk Çayı boyunca yapacağınız bir gondol gezisi, gününüzün temposunu yavaşlatıp sizi huzur dolu bir atmosfere davet edecek. Su üzerinde süzülen gondolda şehir manzarasını izlemek, her mevsim ayrı güzel olan bu çayın keyfini çıkarma fırsatı sunuyor. Adalar, gün boyu sunduğu enerjisiyle akşamüstü yürüyüşleri için de birebir. Böylece ilk gününüzü dingin bir akşamüstü manzarasıyla sonlandırabiliyorsunuz.
Eti Arkeoloji Müzesi
Eskişehir’de tarihi keşfetmek istiyorsanız, Eti Arkeoloji Müzesi de kesinlikle listenizde olmalı! Bu müze, geçmişin derinliklerine dalmak için harika bir fırsat, hem de eğlenceli bir şekilde! Hititlerden Frigler’e kadar uzanan bir yolculuğa çıkarken, taşınabilir eserlerden günlük yaşam eşyalarına kadar pek çok ilginç buluntuyu görmek sizi bekliyor.
Müze, bir tarih kitabı gibi değil, bir zaman makinesi gibi çalışıyor! MÖ 3000’lerden kalma eserler, taş tabletler, heykelcikler, takılar ve tabii ki mezar buluntuları… Her biri size antik dünyanın kapılarını aralayacak. Özellikle Eskişehir ve çevresinde yapılan kazılardan çıkarılan eserler, o dönemin ne kadar gelişmiş bir kültüre sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Müze gezisinin ardından, dışarıda biraz zaman geçirmeyi unutmayın. Güneşin altında, geçmişin izlerini takip ederken aynı zamanda Eskişehir’in keyifli havasını soluyabilirsiniz.
Şehir Tiyatroları veya Haller Gençlik Merkezi
Şehir Tiyatroları, her yaştan izleyiciye hitap eden oyunlarıyla sizi bekliyor! İster komedi ister dramatik bir gösteri, Eskişehir’in tiyatro dünyası sizi hem güldürecek hem de düşündürecek. Eskişehir’e gelmeden Şehir Tiyatroları’nın programına göz atıp, ilgilinizi çeken bir oyuna bilet alarak akşamınızı tam anlamıyla renklendirebilirsiniz. Eğer hala bir tiyatro gezgini değilseniz, burası tam başlangıç noktası.
Tiyatro sonrası Haller Gençlik Merkezi’ni keşfetmek ise ayrı bir keyif. Burada hem lezzetli yemekler yiyebilir hem de şehrin genç ruhunu hissedebilirsiniz. Canlı müzik eşliğinde sohbet ederken, duvarlarda yerel sanatçıların eserlerini görmek sizi şehrin kültürüne daha da yakınlaştıracak. Üstelik Haller Gençlik Merkezi’ndeki butik dükkanlar, hediyelikler ve sanat eserleriyle dolu. Belki de birkaç parça alarak Eskişehir’den keyifli bir hatıra götürebilirsiniz.
2. Gün: Doğa ve Bilim
Kent Belleği Müzesi ve Şelale Park
2.gününüzü Kent Belleği Müzesi ile başlatın. Müze, şehrin geçmişine dair birçok ilginç bilgi sunuyor; Eskişehir’in zaman içinde nasıl evrildiğini görmek gerçekten büyüleyici. Sergilerde yer alan eski haritalar, fotoğraflar ve yaşamı anlatan objelerle zamanda yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz.
Müze gezisinin ardından Şelale Park’a gidin. Bu park, hem doğa ile iç içe olabileceğiniz hem de şehri yüksekten izleyebileceğiniz mükemmel bir yer. Yokuş yukarı çıkarken, şehre dair hiç görmediğiniz manzaralarla karşılaşacak ve fotoğraf çekmeden geçmek istemeyeceksiniz. Şelale önünde, doğal ışığın altındaki manzara gerçekten büyüleyici!
Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı
İkinci gününüzün önemli bir durağı olan Sazova Parkı, ailece vakit geçirebileceğiniz çok çeşitli aktiviteler sunuyor. Masal Şatosu, parkın en dikkat çekici yapılarından biri. Bir peri masalının içindeymişsiniz gibi hissettiren bu şato, çocukları olduğu kadar yetişkinleri de etkisi altına alıyor. Şatoya tırmandıktan sonra, parkın yukarıdan görünen manzarasına bakarak şehri farklı bir perspektiften görebilirsiniz. Ayrıca parkta bulunan Bilim Deney Merkezi’nde eğlenceli ve öğretici deneyler yaparak hem eğlenip hem de yeni şeyler öğrenebilirsiniz.
Sazova Parkı’ndaki bir diğer eğlenceli nokta ise Korsan Gemisi. Parkın küçük göletinde de pedallı kayık kiralayarak suyun tadını çıkarabilir, günün geri kalan kısmında parkın doğal güzelliklerinde kaybolabilirsiniz. Sazova Parkı, her yaştan insanın keyif alacağı bir yer.
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi
Sazova Parkı’ndan ayrıldıktan sonra rotanızı Cam Sanatı Müzesi’ne çevirebilirsiniz. Burada, camdan yapılmış birbirinden zarif ve etkileyici eserleri görmek, hem gözlerinize hem de ruhunuza hitap edecek. Müzede ulusal ve uluslararası sanatçıların ellerinden çıkan 125 eser bulunuyor. Sergilenen eserlerin her biri, cam sanatının ne kadar ince bir işçilik gerektirdiğini gözler önüne seriyor. Eğer farklı bir deneyim arayışındaysanız, bu müzeyi listenize eklemeyi unutmayın; belki de bir gün, sizin de cam sanatında parmak iziniz olacak!
Devrim Arabası Müzesi
Eskişehir’de yerli otomobil tarihiyle tanışmak istiyorsanız, Devrim Arabası Müzesi tam size göre. Türkiye’nin ilk yerli otomobili olan Devrim Arabası, Türk mühendislik ve otomotiv tarihi açısından önemli bir yere sahip. Müze, bu efsanevi aracın yapılış hikayesini derinlemesine anlatırken, otomobil dünyasına dair birçok ilginç bilgiye de sahip olmanıza yardımcı oluyor. Müzeye girdiğinizde, o dönemin mühendislik harikalarını yakından inceleyebiliyor, geçmişin zor şartlarında ortaya çıkan bu büyük başarıyı takdir edebiliyorsunuz. Eğer otomobil tutkunuysanız, bu müze tam anlamıyla sizin için inşa edilmiş.
Doktorlar Caddesi ve Kılıç Lunaparkı
Eskişehir’in en canlı caddelerinden biri olan Doktorlar Caddesi, şehirde geçireceğiniz son günü eğlenceli bir şekilde tamamlamanızı sağlıyor. Burada kafelerde oturup şehrin dinamik havasını içinize çekebilir, keyifli bir alışveriş yapabilirsiniz. Eskişehir’de yaşanan günlük hayatın nabzını tutmak ve gezi yorgunluğunu atmak isteyenler için bu cadde harika bir nokta.
Dinlenip biraz enerji depoladıktan sonra Kılıç Lunaparkı’nda nostaljik bir akşam geçirmenin tam zamanı. Burada, dönme dolaba binip şehri yukarıdan izlemek ya da lunaparkın diğer eğlenceli aktivitelerinde yer almak, çocukluk heyecanınızı tekrar yaşamanıza neden olacak. Eskişehir tatilinizi eğlenceli bir şekilde sonlandırmak ve güzel anılar biriktirmek için burası doğru adres.
Eskişehir müzeleriyle, enerjik atmosferiyle ve tabii ki rengarenk mekanlarıyla sizi kendine hayran bırakacak bir şehir. İki gün boyunca bu harika şehri keşfetmek, hem geçmişin izlerini süreceğiniz hem de eğlenceli anılar biriktireceğiniz bir deneyim olacak. Kent Belleği Müzesi’nde geçmişe bir yolculuğa çıkıp, Sazova Parkı’nda masal dünyasında kaybolduktan sonra, Cam Sanatı Müzesi’nde adeta camın sihrini keşfedeceksiniz. Şehrin kalbinde yürürken, bir yandan da Doktorlar Caddesi’nin enerjisini hissedecek, Kılıç Lunaparkı’nda adeta çocukluğunuzu geri getireceksiniz. Eskişehir, her köşesinde sizi şaşırtacak, keşfetmeye doyamayacağınız bir yer. Şehri gezip görmekle kalmayacak, içinde kaybolacak ve unutulmaz bir kültür turu deneyimi yaşayacaksınız!