Fatih, Hırka-i Şerif Mahallesi, Akseki Caddesi’nde bulunmaktadır. Hırka-i Şerîf Câmii, Sultân Abdülmecid tarafından H.1267/M.1850 yılında Hz. Peygamber tarafından Veysel Karanî’ye hediye edilen “Hırka”nın muhafaza edilmesi ve halkın daha rahat ziyaret etmesi gayesiyle yapılmıştır. Veysel Karanî’nin vefatından sonra, kardeşi kardeşi vasıtasıyla devam eden “Üveysi” sülâlesinin elinde kalan Hırka-i Şerîf, XVII. yüzyıl başlarında Sultân I. Ahmed’in fermanı üzerine Şükrullah Üveysî tarafından İstanbul’a getirilmiştir. Hırka-i Şerîf Câmisi yakınında bir eve yerleşerek “Hırka” ziyaretini burada başlatmışlardır. Daha sonraları Veziri Âzam Çorlulu Ali Paşa (1670-1711) tarafından Hırkanın muhafazası için kâgir bir hücre ile bitişiğinde bir çeşme ve imâret inşâ ettirilmiştir.
Sultân I. Abdülhamid’de H.1195/M.1780 tarihinde, şimdiki câminin kuzeyinde ve avlusunda bulunan küçük kâgir hücreyi inşa ettirerek ziyaretlerin burada yapılmasını sağlamıştır. Bunları Hırkanın şanına layık görmeyen Sultân Abdülmecid, H.1268/M.1851 yılında bugünki câmii inşa ettirmiştir. Câmi, kesme taştan ve sekiz köşeye müstenit ve tek kubbelidir. Sekiz büyük sekiz de yarım daire şeklinde 16 tane penceresi vardır. Pencerelerin üzerlerindeki H.1267 tarihli yazılar Mustafa İzzet Efendi’ye aittir. Câminin içindeki Lafza-i Celâl, Hz. Peygamber’in, Cihârıyâr-ı Güzîn’in, Hz. Hasan ve Hüseyin’in isimlerini taşıyan levhaların yazıları ise, Sultân Abdülmecid’e aittir. Gerek plânında ve gerek yapımında büyük itina gösterilen Hırka-i Şerîf câmisine H.1264/M.1847 tarihinde başlanmış ve H.1268/M.1851 yılında tamamlanmıştır.
MİMARİ YAPISI :
Câmi iki katlı bir yapıya sahiptir. Üst katta cemâatin Hırka-i Şerîfi rahatça ziyaret etmelerini sağlayacak ayrı giriş ve çıkış koridorları, Hünkâr Dairesi, Hırka-i Şerif Odası, Üveys ailesi için meşrûta, tuvalet ve abdest alma muslukları, müezzin mahfili ve odalar bulunmaktadır. Câminin mihrâbı, minberi ve kürsüsü altın yaldızlı ve işlemeli olup, rokoko stilde, mozaik taşlardan yapılmıştır. Mihrâp üstünde madeni borulu islik bulunmaktadır. Girişte son cemâât mahfili vardır. Câminin kesme taştan ve tek şerefeli olan iki minaresi vardır. Ampir üslûptaki minareler gövdeden ve binanın üstünden başlamaktadır. Şerefe altlarında bulunan çıkmalar korint üslûbundaki başlıkları takliden işlenmiştir. Şerefe korkulukları sekiz köşeli olup klâsik minarelerin stalâktitli şerefeleri de zamanın sütun başlıklarının bir nevi benzerleridir. Külâhı ise, kurşun kaplıdır. Girişleri de avludandır. Câmiye, üç kapılı avludan girilmektedir. Kıble yönündeki giriş bugün kapatılmıştır. Sağdaki avlu kapısı üzerinde H. 1267 tarihi ile Sultân Abdülmecid’in tuğrası bulunmaktadır. Câmi inşâ edilirken Hırka-i Şerif’in muhafazası için memur edilen bir bölük muhafız için yapılan kışla bugün Fatih Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanılmaktadır.
DİĞER BİLGİLER :
Câmi’nin hazîresi ve düzenli avlusu bulunmaktadır. Avlunun etrafı demir parmaklıklarla çevrili olup yerler kesme taştır. Avlusunda Kız Kur’an Kursu, görevlilere ait meşrûtalar, abdest alma muslukları, tuvalet ve musallâ taşı bulunmaktadır. Bir imam-hatip ve iki müezzin-kayyım’ın görev yaptığı câminin vakit namazlarında 100-150 Cuma namazlarında ise 700-800 cemaâti bulunmaktadır.