Eyüp, İstanbul ilinin Avrupa yakasında yer alan bir ilçesi. 1936’da kurulan Eyüp ilçesinin yüzölçümü 242 km²’dir. 21 mahallesi ve 7 köyü bulunan Eyüp ilçesinin nüfusu 2010 yılındaki ADNKS verilerine göre 338.329’dur. İlçe’nin Haliç’in iç kesiminde kısa bir sahil şeridi vardır.
Tarih
Eyüp ilçesinin kapladığı alan İstanbul Surlarının dışında kalmasına rağmen, burada daima bir köy vardı. Çünkü iki nehir çok miktarda temiz su sağlıyordu. Ve Bizans döneminde köyde bir klise vardı. Ve daha sonra bir manastır (Bugünkü Eyüp Camii’nin arkasındaki tepelerin yükseğine inşa edilmişti.) şehir duvarlarının dışında kalınca bu alan mezar yeri olarak kullanılmaya başlandı. Burada kiliseler ve mezarlıklar vardı. Geniş müsliman mezarları ve büyük türbesi ile buraya adını ve ününü veren türbe olduğu kadar.
Endüstriyel devrim sırasında Eyüp
17 nci ve 18 nci yüzyılda İstanbul Osmanlı İmparatorluğu’nun püskülü olarak plansız bir şekilde büyüyordu. Balkanlar’daki Türk toplumu ve Kafkasya’lılar şehre geldiler. Bu dönemde Eyüp alanı, bazı ruhsal havasını kaybederek şehirle birleşmiş hale geldi. Çünkü Altın Boynuz boyunca fabrikalar inşa ediliyordu. Bunları ilki Feshane idi. Fabrika Osmanlı ordusuna fes üretmekteydi.
[flagallery gid=6 name=Gallery]
Bugünkü Eyüp
Yakın zamanda pekçok fabrika kapatıldı veya buradan kaldırıldı. Haliç artık kokmuyor. Su kenarında oturmak artık mümkün. Bundan dolayı Eyüp’ün nitelikleri tekrar olumlu olarak değişiyor. Alan bazı şeyleri de kaybediyor. Kırk veya elli sene önce publar ve oyun evleri ve şehir hayatının alışılagelmiş zevkleri vardı. Eyüp’te bugün hiç bar yoktur,buna rağmen köşe dükkânlarda bira satılabilir. Sokakları kahvehene ile doludur,insanlar burada sigara ve çay içerek veya oyun oynayarak vakit geçirirler.
Yeni apartman blokları ile birlikte nüfusta büyüdü. Fakat atmosfer hala barış dolu. Camiler ve tarih semte hala hakim vaziyette. Eyüp ruhsal sakinlik ve rahatlama imajını vurgulamaya çalışmakla meşgul durumda. Sadece bir cami ve mezarlık olmayıp Piyer Loti mevkiinde Karyağdı Ali Baba isimli Bektaşi Tekkesi de bulunmaktadır. Yukarı tepelerinde ağaçlıklar bulunur ve burada genişce yayılmış vaziyette duran ve adını Fransız yazar Pierre Loti den alan bir kahve vardır. Haliç üzerinde şahane bir manzaraya sahiptir. Eminönü’ne giden bütün yollar görülebilir. Büyük bir barış duygusunu ağaçların altında çayınızı alırken hissedebilirsiniz. Şimdi Haliç temiz olup ,sandalar insanları karşı sahillere taşımaktadır.