Gezgin Sorular’ın Mart 2018 Konuğu: İrem Özer

Merhabalar, gezgin sorulara hoş geldiniz, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

*Gezgin sorularda olmak çok keyifli, hoş buldum. Siz de benim kendi halimde dünyama hoş geldiniz. Üniversiteye kadar Edirne’de doğup büyümüş, daha sonraki yaşamına İstanbul’da devam eden biriyim. Uzun yıllar kurumsal hayatta departmanlarında çalıştıktan sonra kendimi bir anda serbest çalışma stili dediğimiz “freelancer” olarak buldum. Bu da kendi zamanımı kendime göre düzenleme özgürlüğü sundu. Artık günlerin değil saatlerin önemi yüzeye çıktı. İletişim danışmanlığının yanı sıra hem kendi bloğumda hem de çeşitli dergilerde seyahat yazılarımı yayınlıyorum.

Dünyada birçok ülke ve kültürü ile tanışmışsınız. Bu ülkeler arasında sizi birçok yönden etkileyen ülke ya da şehirler oldu mu?

*Avrupa ve diğerleri diye ayırmak isterim. Hoş daha dünya haritası üzerinde görmediğim o kadar büyük çoğunluk var ki tam genelleme yapmam doğru olmayacak. Geçende bir uygulama vardı, dünyanın yüzde kaçını gördüğünüzü hesaplıyor. Ben 25 ülke ile henüz %21’ini görmüşüm. Daha çok yol var gidilecek demek ki!

Soruya geri dönersem, Avrupa’da Portekiz favorim. Lizbon özellikle canlılığı, şehir olarak yaşam alternatifleri ile pek çok insanı mutlu edebilecek bir yer. Yaşamak isterim orada!

Asya için ise şu an bu soruları yanıtladığım yer, Bali’nin Ubud kasabası. Denizden uzak olmakla beraber, kendi içindeki renkliliği, barındırdığı ruhu ile çok etkileyici. Özgürlük hissi nerede yoğunsa orası beni vuruyor işte.

Başka bir şehir daha söyleyeceğim yukarıdaki örneklere uç olacak hatta. New York. Kozmopolit yapısı ve sunduğu kültür ile enerji veriyor şehir insana. 50 yaşımdan sonra yeniden konuşalım, yeniden değerlendirelim derim 🙂

Gezi rotası oluştururken nelere dikkat edersiniz? İlginizi neler çeker?

Bazen bir ülkeye ya da şehre kafayı takıyorum. Başlıyorum en uygun zaman ve en uygun bileti kollamaya. Bu sürekli değişiyor. Beni yönlendiren faktörler de sürekli değişim halinde, hepimizde olduğu gibi. Ne yalan söyleyeyim, artık kilise, tapınak, büyük bina gezmelerini bıraktım. Vatikan’ı gördükten sonra diğer kiliseler aynı, Angkor Wat’ı gördükten sonra da diğer tapınak şehirler. Eminim daha çok yer var etkileyecek. Dünya çünkü eşsizliklerle de dolu aynı zamanda. Dünyada olduğu gibi kendi içimdeki paradokslar da böyle işte. Sanırım tam net bir yanıt da veremiyorum bu soruya.  Rüzgar nereye götürürse…

Gezgin olmak İrem’e neler kattı?

Rahmetli babamın bir sözü vardı hep, “İrem dünya insanı ol”. Sanırım bunun için sürekli gitmelerim. Sürekli farklı kültürler görmek, deneyimlemek. En sevdiğim de hemen adapte olmak. Bunu katmış olması bile özgüvenimi artırıyor ve yetiyor bana.

Seyahat sıklığınız nedir? En uzun geziniz kaç gün sürmüştü?

Geçtiğimiz senelere göre son 2 senede bu sıklık arttı aslında. Ortalama 1,5 ayda bir bir yerlere gidiyorum. Yakın ya da uzak. En uzun seyahatim, 2 aylık bir Amerika ile 1 aylık Kamboçya, Tayland gezim olmuştu. Amerika gerçi 2 şehirle kısıtlı olduğu için deneyim açısından belki Kamboçya ve Tayland daha önemli olabilir.

Seyahatleriniz sırasında unutamadığınız anılarınızdan biraz bahseder misiniz?

Aslında aaa şöyle acayip bir şey başıma geldi diyemiyorum. En fazlasından yanlış trene binmeler, yanlış yöne gidip küçük kaybolmalar ama hepsi riski az, eğlencesi bol kendi halinde maceralar.

Gezdiğiniz ülkeler arasında mutlaka gidip görülmesi gereken bir yeri sorsak nereleri önerirdiniz?

Bazı metropoller kültürel anlamda çok doyurucu. Mesela Londra, Berlin, New York gibi. Diğer yandan da bize uzak kültürleri ile Asya ülkeleri de hayata bakışı değiştirecek, acaba daha minimal yaşayarak daha mutlu olmak mümkün mü duygusunu uyandıracak ülkeler, şehirler…

Türkiye için bir gezi planınız var mı? Türkiye’de nereyi görüp gezmek istiyorsunuz?

Ben Trakyalı bir Ege tutkunuyum. Baharda güneye inme planım var yine, doğa uyanırken tanıklık etmek muhteşem. Yazın sıcağından evvel…

İrem’in hayalinde kurduğu bir gezi rotası var mı?

Olmaz mı? Kimin yoktur ki, Brezilya’yı, Meksika’yı görmeyi çok istiyorum. Aslında saymakla bitmez tabii. Japonya da dahil buna. Hımm belki Avustralya… Uzak gider liste.

Ufukta yeni bir gezi planı var mı?

Baharda Amerika görünüyor, aksilik olmaz ise.

Son olarak bu röportajı okuyan takipçilerimize neler söylemek isterdiniz?

Bahane üretmeyin, daha az çantanız, daha az kotunuz olsun ama uçak biletinizin detayı email kutunuza düşmüş olsun. Bazen İstanbul’da harcadığımdan daha azını seyahatte harcıyorum. Herkes gezsin, korkmasın. Dünyanın her yerinde insan insan duygular hep aynı. O nedenle korkulacak bir şey yok. Yalnız seyahatler de çok keyifli. Gezin, gezmek isteyene de kimse engel olmasın. Herkesin yolu açık, sağlıklı olsun.

gezginsorular / mart 2018

Kuyruksuz Uçurtma