Abidin Lutfi Bey, gezgin sorulara hoşgeldiniz. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Hoşbuldum. Öncelikle sizleri kutlarım. Bu satırlar aracılığıyla da siteniz okurlarıyla buluşmaktan dolayı çok mutlu olduğumu bilmenizi isterim.
1963 Ankara doğumluyum. Öğrenim yaşamımın tamamını Ankara’da tamamladım. Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F Ekonomi bölümü mezunuyum. 1985 yılında yarışma sınavıyla o zamanki adıyla Türkiye Elektrik Kurumu’nda Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladım. Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi olarak Hacettepe Üniversitesinde 3 öğretim dönemi dersler verdim. Finansal Forum, Hürses Gazeteleri ile Nokta ve Ekonomik Denge Dergilerinde köşe yazarlığı yaptım. Bir Devin Şanlı Tarihi ve Sonu, Enerjide Tahsilatın Hızlandırılması İçin Alınması Gereken Tedbirleri ve Türk Ceza Kanununun Denetim Elemanlarını İlgilendiren Bölümleri isimli üç kitabım yayınlandı, Bir Devin Şanlı Tarihi ve Sonu isimli kitabı Osmanlıdan günümüze enerji politikaları ve bunun ülke ekonomisine etkilerini inceleyen bir eser olup 2 baskı yapmıştır. Halen üniversitelerde yüksek lisans derslerine yardımcı kitap özelliği taşımaktadır, 78 ülke 400 e yakın şehir gördüm.
Vakıf 2000 Kurucusu ve Mütevelli Heyet Üyesi, Banksim Kurucu Üyesi, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Kongre Üyesi, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği,Beşiktaşlı İşadamları Derneği, Anadolu Beşiktaşlılar Derneği, Devlet Denetim Elemanları Derneği,TIDE(Türkiye İç Denetim Enstitüsü), IIA (Institute of Internal Auditors), AGL Derneği, Enerji Ekonomisi Derneği Üyesi, Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği(IAEE), Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi(DEKTMK) Üyesiyim.
Bunların dışında en önemlisi Gezginim ve bir Dünya Vatandaşıyım. Gezi anılarımı yazdığım abidinlutfidemir.blogspot.com adresli bloğum bulunmaktadır.
Blog sayfanızda belirttiğiniz gibi bir gezi grubunuz var. Böyle bir gezi grubu kurma fikri nasıl oluştu? Gezi grubunuz kaç kişiden oluşuyor? Grubunuza yeni katılmak isteyenler nasıl irtibat kurmalı?
Seneler önce ilk Avrupa gezimde yaşadığım ufak bir aksaklık nedeniyle dünyayı kendim gezmeye karar verdim ve gezmeye başladım. Bir süre sonra önce yakınımdaki dostlarım benimle gezmeye başladılar. Bir süre sonra benimle gezmek isteyenlerin sayısı arttı. 2005 senesinde benim önderliğimde kurulan “Abidin Lutfi Demir’le Dünyayı Geziyoruz” grubuyla her sene bir çok geziyle dünyayı ve Türkiye’yi geziyoruz. Türkiye’nin yetiştirdiği değerli sanatçı Hocamız Profesör Hasan Pekmezci Gezi Grubunun da grubumuza katılımıyla grubumuz daha da büyüdü. Grubumuz şu an 1000 kişi civarında. Gezi programlarını ben hazırlıyorum. Grubumuzda Türkiye’nin seçkin sanatçıları, sanat severleri bulunuyor. Grubumuza yeni katılanlar grubumuzla ilk geziye katıldıklarında şaşırıyorlar. Zira bir anda kendilerini Türkiye’nin ve dünyanın önemli isimleriyle bir arada buluyorlar.
Gezme,görme,yeni sanat ve kültür alanlarına tanık olma,dünyanın çeyiz sandıkları sayılan müzeleri görme, grubumuzda ortak bir dostluk bilinci yarattı. Grup gittikçe genişleyen bir aile gibi oldu.Şunu da belirtmeliyim ki benim gezilerimin en önemli amaçlarından biri özellikle sanatçı adayı gençlerin,öğrencilerin sadece kitaplarda, fotoğraflarda gördükleri şaheserleri yüz yüze görmelerini sağlamaktır.Bu manevi hazzı sağlamak zordur.Sanatı bir okyanusa benzetirim ben. Çeşitli nehirlerin, ırmakların bin bir bölgeden, dağlardan, ormanlardan, yer altı ve yer üstü kaynaklardan taşıyıp getirdikleri sularla beslenen bir okyanusa. “Bu okyanusa girin, yıkanın, arının” diyorum.
Kitaplardan, kataloglardan resimlerini izleyebildiğimiz pek çok önemli eserin, başyapıtın orijinalleri karşısında bambaşka bir duyguya kapılır insan. Bu duyumlar kitaplarda görülebilen, kitaplardan alınabilen etkilerden çok farklıdır. Örneğin Leonardo da Vinci’nin ünlü eseri Mona Lisa’nın orijinalinin yerinde izlenmesi, somut olarak karşınızda bütün gizemi ile yer alması; bir sanat eserinin 500 yıl gibi bir süre tarihe meydan okuyarak günümüze gelebilmesinin ve sanat yoluyla ölümsüzlüğe ulaşmanın karmaşık duygularını yaşatır. Bu nedenledir ki, binlerce kişi onu ve onun gibi baş eserleri görmeye müzelere koşar. Günümüzde bazı ülkeler ülke nüfuslarının iki katı, üç katı turist çekebiliyor ve bu sayede ulusal gelirlerini kat kat artırabiliyorlarsa bunun nedenlerinin başında özenle korunan ve saklanan sanat eserleri ve müzeleri gelir. Paris’te Louvre, Madrid’de Prado, Roma’da Vatikan Müzesi (Sistine), Floransa’da Uffizi, ST. Petersburg’da Hermitage gibi müze ve sanat merkezlerinin girişlerinde metrelerce, kilometrelerce uzayan kuyruklar sanatın etkisi ve gücü açısından ve ayrıca devletleri yönetenlerin bakış açıları açısından /üstelik pek çok yönden/ düşündürücü olmalıdır. İşte bu satırlar aracılığıyla hem HASAN PEKMEZCİ GEZİ GRUBUNU HEM DE ABİDİN LUTFİ DEMİR’LE DÜNYAYI GEZİYORUZ GEZİ GRUBUNU tanımış oldunuz. Grubumuza (abidinlutfidemir@gmail.com) veya (abidindemir1@yahoo.co.uk) mail atarak katılacağınız gibi, Facebook aracılığıyla da katılabilirsiniz(Abidin Lutfi Demir ‘e arkadaşlık göndermeniz yeterlidir)
Abidin Lutfi Bey, düzenlediğiniz turları planlarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle belirtmek isterim ki tüm turlarımız TÜRSAB Üyesi A Grubu Seyahat Acentaları tarafından yapılmaktadır. Ben grubumuzun turlarını daha önce grubumuzun görmediği coğrafyalardan tercih ediyorum. Ancak özellikle Avrupa’da Gezi Grubumuzun her yeri görmesi sebebiyle bazı turlarımız defalarca gerçekleşiyor. Örneğin İtalya, Benelux, Orta Avrupa Turlarımız her sene oluyor. Bu turlar sanat ağırlıklı turlar olup her seyahatte 10-15 arası müze ziyareti gerçekleştiriyoruz. Seyahat programlarımız 1 sene önceden belirlenir ve hemen dolar.
Turları düzenlerken kendi ailemle gittiğimde neler yaparım, nereleri görürüm, nerelerde yemek yerim gibi noktalardan hareket ediyorum. Düzenlediğim bir çok tur program içeriği olarak Türkiye’de ilk defa düzenlenen tur olma özelliği taşıyor.
Gidilen coğrafyada görülmesi gereken her nokta programa extrasız olarak dahil ediliyor. Edinilmesi gereken her tecrübenin edinildiği ve gidilen yerlerde ayak basılmadık yer kalmayan turlar oluyor turlarımız. Bu nedenle de giderek büyüyen bir aile olduk. Günümüzde insanlar güvenilir insanlarla ve arkadaşlarla yol arkadaşlığı yapmak istiyor. Zor ekonomik koşullarda yaptıkları tasarruflarla seyahate çıkan insan gittiği seyahatin kendisi için sıkıntılı geçmemesini ve kabusa dönmemesini istiyor. Gazete ilanlarıyla toplanan gruplarda çok büyük sıkıntılar çıkabiliyor. Nihayetinde yola çıkarken kimseyi tanımadan yola çıkıyorlar. Çıkılan yolda kurdukları hayalleri yıkılan bir çok kişi bizim grubumuzla gezmeye başladıktan daha doğrusu ailemize katıldıktan sonra farkı hemen hissediyorlar. Grubumuzda tüm üyelerin birbirine karşı sevgi, saygı, birlik ve beraberlik içerisinde olmaları, başka bir ifadeyle mutlu insanlar topluluğu olmamız nedeniyle turlarımız hemen doluyor.
2015 yılında planladığınız turlar nelerdir?
Turlarımızın tamamı 1 sene önceden planlanır ve hazırlanır. Çok ince bir süreçtir bu. Gösterilen özen nedeniyle de kısa süre içerisinde açıklanır açıklanmaz dolar. 2015 yılında Amsterdam, Paris, Luxemburg, Köln, Brugge, Brüksel’i kapsayan Benelux Sanat Turu, Tüm İran’ı göreceğimiz Büyük İran Turu, 1 Mayıs Küba Turu, Baştanbaşa Karadeniz Turu, Transsibirya Turu, İskandinavya Turu, Büyük Britanya Turu(İngiltere,İrlanda,İskoçya,Galler), İnka Medeniyetleri Turu(Peru-Bolivya-Amazonlar Turu), Barselona ve Andorra Turu, Viyana Yeni Yıl Konseri Turumuz olacak.
Tur programlarınızı yaparken mevsim koşullarına göre mi yapıyorsunuz?
Tur programlarını yaparken mevsim koşullarını, gidilen coğrafyadaki tatilleri, önemli olayların yıldönümlerini dikkate alıyorum. Örneğin İran için Nisan ayı hava koşulları nedeniyle güzel bir dönemdir. 1 Mayısta Küba’da olmak çok önemlidir. Aralık ayında Barselona çok ucuzdur. İşte bu faktörler seyahat dönemlerini belirlemede önemli oluyor.
Dünyanın birçok bölgesine gitmişsiniz. Anılarla dolu keyfine doyamadığınız bir seyahatiniz oldu mu?
Seyahatlerimin hepsi aslında keyfine doyamadığım seyahatlerdir. Her Kurban Bayramında çok yakın arkadaşlarımla geziyorum. Bu seyahatlerimin de keyfi çok ayrıdır. Kurban Bayramında yaptığım Mısır ve Küba seyahatleri benim için unutulmaz anılarla doludur.
Gezileriniz sırasında çok ilginç bir olayla karşı karşıya kaldınız mı?
Gezilerimiz esnasında nazar değmesin her şey planlı ve programla yürüdüğü için ilginç bir olayla karşılaştığımı söyleyemem ama bugün bile halen inanamadığım bir olayı da paylaşmak isterim. Nasıl becerdiğime halen şaşırırım ama 78 kişiyi Paris’te Rodin Müzesine ve Louvre Müzesine bedavaya sokmuştum. Bugün yapabilirmisiniz deseniz yapamam ama o sefer bunu başarmıştım.
En uzun turunuz kaç gün sürmüştü?
En uzun turum 18 gün sürdü.
Gezeceğiniz ülkeleri ve şehirleri seçerken hangi özelliklerine göre karar veriyorsunuz?
Gezeceğim ülkeleri seçerken öncelikle gitmediğim ülkelerden seçiyorum.
Mutfak bakımından damak tadınıza uyan ve uymayan lezzetler oldu mu?
Çin benim aç kaldığım tek ülke. Türkiye’de Çin yemeklerini yememe karşın Çin’de hiçbir şey yiyemiyorum. Arjantin, İspanya,İtalya mutfakları damak tadıma uyan mutfaklar.
Yolculuklarınız sırasında olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Fotoğraf makinam, gidilen coğrafyaya ait kitaplarım ve yaz kış eldiven,çanta,yağmurluk, mayo.
Gezdiğiniz ülkeler arasında en ucuz ve size uygun gelen ülke hangisiydi?
Gezdiğim ülkeler arasında Tayland ve Tanzanya en ucuz Norveç ise en pahalı ülke olmuştur hep benim için.
Son olarak bu röportajı okuyan takipçilerimize neler söylemek isterdiniz?
Gezi Grubu olarak sadece gezmiyoruz. Birçok etkinlik, buluşma gerçekleştiriyoruz. Üyelerimizle üyelerimizin iyi ve kötü günlerinde yanlarında oluyoruz. Mutluluk ve acılarını paylaşıyoruz. Grubumuzdaki üyelerimizin tamamı iyi ahlak sahibi, önce kendisine saygılı, kendisi seven, hoşgörülü, toplum kurallarına önem veren ve uygulayan kişilerden oluşuyor. Biz bir aileyiz. İyi gününde, kötü gününde aile üyelerimize manevi güç veren bir aileyiz.
Ailemize yeni katılacak üyelerimizin ilk defa katıldıkları gezilerimizde karşılaştıkları sıcak ve samimi hava daha ilk saatlerde bu ailenin bir ferdi oldukları şeklinde bir düşünce sahibi olmalarını sağlar.
Eminim ki yeni yerler, yeni insanlar görüp tanımanın insanın ufkunu genişleteceğine ve yaşamına renk kattığına sizde katılırsınız. Gezmek esasında bilgi ve görgü artırmak, gözlem yapmak demektir. Gezilerin yaşama açılan pencereler olduğunu kabul ederim. Zira, insan gezdikçe ülkesini, dünyasını daha iyi kavrar ve dünya sanki küçülür.
Gezgin kaşiftir esasında. Seyahat bir çeşit “ibadettir” ve insanı olgunlaştırır. Bazen programsız ve sürprizlerle dolu olmasıda ayrı bir zevktir. Geziler bazen uzun ve sıkıcı olabilir,zorluklar çıkabilir,hastalıklar ve daha akla gelmeyen bir sürü olumsuzluklar yaşanabilir.Ama geriye dönünce,tüm bunlar sadece birer hoş anı olur.
Gezmek kişinin vizyonunu,hoşgörüsünü ,üretkenliğini artıran bir okul gibidir.Gezen kişi,kendisini,yaşamı,dünyayı,diğerlerinden daha detaylı kavrar.Bu sayede kendi çizgisini çok daha belirgin ve tutarlı çizer.Yaşamın içine karışmış küçük detayları ve bu detaylarda saklanan mutluluğu yakalar.
Gezmek kişinin hoşgörüsünü,yaratıcı yanını ve duyarlılığını artıran bir okuldur ve bu okulun yaşı yoktur. İşte benim böyle bir hayat görüşüm var.
Gezmeyi seviyorsanız ve gezmek istiyorsanız kendinizi seyahatlerinizde güven içinde hissetmek, gezilerde huzur bulmak ve elbette mutlu olmak isterseniz karşılıklı sevgi ve saygılı dostlardan oluşan grubumuza katılın.
Gençliğinde hayatı erteleyip yaşlanınca “neden geç kaldım” telaşına kapılmak ortak bir zaafımızdır. Bu durumun genlerle bile ilişkisi olabilir. Bu “tarihsel-evrimsel hata,” yalnızca “hayatı ertelemek” veya “güzel şeyleri ıskalamak” ile kalsa iyi. Çoğumuzun bu zaafına, “hayata sınırlar koymak” da dahildir. İşte bu noktada bende diyorum ki; lütfen hayatınızı ertelemeyin ve Abidin Lutfi Demir’le Dünyayı keşfedin.
Gezgince sevgi ve selamlarımla
gezgin sorular / mart 2015
157 Responses
Çok harika bir röportaj. heyecanla okudum. Sitenizi ve sizleri kutluyorum. Bu röportaj adeta bizleri hayatın güzelliklerine götürdü. Dilerim bir gün bu grupla gezme şansım olur.
Çok güzel bi röportaj olmuş bi çok geziye katıldığım için gezmenin insan ufkuna kattıklarına tamamen ben de katılıyorum tebrikler…..
Abidin Lutfi Demir’in düzenlediği turlarla, dünyanın aşağı yukarı üçte birini gezme fırsatı buldum. Katıldığım tüm turlardan sonra aklımda kalan en büyük soru: “Bir turda nasıl olurda en ufak bir sorun yaşanmaz?” En uygun fiyatla en iyi hizmeti almak isteyenler Abidin Lutfi Demir’in seçkin tur programını takip etsinler. Tek sorun, tur katılımcı sayısının neredeyse tur programının belli olduğu gün dolması. Kısacası, elinizi çabuk tutun…
Çok teşekkür ediyorum.
Keyifle okudum röportajınızı; Abidin Lutfi Demir’le dünyayı keşfetmek için şimdi daha da çok sabırsızlanıyorum ve gruptaki güzel insanlar ile gerçekleştireceğimiz ilk keşif gününü heyecanla bekliyorum..
İnka Medeniyetleri Tırunda beraberiz. En sevdiğim coğrafya için bende heyecanlanıyorum doğrusu.
Gercekten harika bir roportaj olmus. Her insanin ozlemi boyle guvenilir ve vizyonel bir kisi onderliginde seyahattir. İlk firsatta degerlendirecegiz
Birlikte gezmekten çok büyük bir mutluluk duyacağım sevgili Taylan Kardeşim
Çok güzel bir röportaj ve bu güzel ailenin üyesi olduğum için kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum.
Çok teşekkürler sevgili Füsun Ilıcak
Röportaj gerçekten son derece güzel. Abidin bey ve gezi gurubu ile bir Küba seyahatini birlikte yaptık. Bana duyduğum ve okuduğum Küba ile bugünkü Küba yı karşılaştırma fırsatı sağladı. Bu geziden aldığım keyifle tekrar başka gezilere katılmak isterim.
O Küba seyahati benim için de çok güzel ve özeldi. Çok teşekkür ediyorum
Abidin Demir ve gezi grubuyla tanışmam 2014 yılında yapmış olduğumuz Beyaz Gecelet gezisinde oldu.Geziye katılmaya karar verdiğimde Abidin beyi hiç tanmamış olmam ve grubun kalabalık olması ben de biraz endişe yarattı .Genelde daha az sayıdaki gruplarla seyehat etmiştim.Gezi dönüşü ‘ Abidin Demir ve grubuyla her coğrafya ya gidebilir ‘ dedim 2015 – 2016 yılındaki gezilerden bir kısmına rezervasyon yaptırdın.Gezi tarihlerini sabırsızlıkla bekliyorum.
Benim sloganım Abidin Demirle her geziye 2Gözü Kapalı’ katılabilirsiniz.Gözünüz gönlünüz Açılır.
Bir de diyorum ki hayata bakış açınız farlılaşır….
Güven veren ,dikkati elden bırakmayan rehberlerimiz Abidin Bey ve Murat Bey ‘le gittiğim Kuzey Avrupa gezisisinden rengarenk düşüncelerle döndüm.Yeni geziye az kaldı,…
Bende sizi tanıdığım için çok şanslıyım. Sağlığımız elverdiği ölçüde devam edeceğiz gezmeye.
Çok teşekkür ediyorum sevgili HÜLYA Saçlı
Çok teşekkür ediyorum güzel övgülerimize sevgili HÜLYA Saçlı
Ben de bir gezginim. Dünyanin görmediğim coğrafyalarini keşfetmeyi seviyorum. Gezilerimi gezi anlayışımın özdeş olduğu,yaşama bakıslarimizin paralel olduğu insanlarla yapmayı tercih ediyorum. Ve Abidin Lütfi Demir Gezi Grubu ile karşılaşmak, bu ailenin bir ferdi olmak şansını yakaladım. Tüm gezginlere bu grubu öneririm.
Çok teşekkür ediyorum sevgili Fulya Uzer
Abidin Bey ile 6 senedir bircok ülkeye gittik. Bu seyahatlere basladığımız dakikadan sonra düşünecek hiçbirşey olmuyor. Muhteşem bir lider ve gördüm en uyumlu grupla gerçek bir doğa,sanat ve kültür turu yapıyoruz. Bu sene de iki tura kayıt yaptırdık.
Sizinle gezmek benim için çok güzel ve özel…
Harika insanlarla, unutulmaz geziler yapmak…. Abidin Lütfi Demir gezi grubu ile dünyanın öteki ucuna (!) dahi gidilir. :)))) Katıldığım her tur mükemmeldi. O kocaman ailenin bir üyesi olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu da belirtmek isterim..
Bu güzel övgüler karşısında şımarmamak elde değil.
Abidin Lütfi Demir gezi grubu ile gerçekleştirdiğimiz İtalya seyahati muhteşemdi. Kısa sürede o kadar çok yer gezmek tarif edilemez bir mutluluk oldu bizim için. Abidin Bey,aklınıza gelmeyecek detayları ve görülmesi gereken güzellikleri gezi programında o kadar başarılı bir biçimde planlıyor ki; gezi programı sona erdiğinde, Eşimle kendimize Abidin Lütfi Demir ile “Şimdi nereye gidiyoruz?,Sırada neresi var” diye sormaktan alamıyoruz.
Baykurt ailesiyle gezmek çok güzel…
Değerli Abidin Bey,
Harika bir röportaj olmuş. Ailenizin çok yeni bir üyesi olarak ve git gide yaklaşan Benelux turumuzun heyecanı ile yazıyorum. Bu aileye yaklaşık bir yıl önce İtalya turu ile katılma şansı buldum. İtalya her zaman ilk seyahat etmek istediğim ülke idi. Adım attığımız her yeri büyük bir hayranlık ve coşku içinde gezdim. Sizinde belirttiğiniz gibi, aile üyelerinin samimi ve güven dolu yaklaşımları ve bakışları altında yabancılık çekmek olanaksız. Ben aile üyelerinin çoğunu ilk kez görüyor olmama rağmen hiç yabancılık çekmedim. Benim gibi hem resim alanında hem de aynı zamanda sanat tarihi alanında yüksek lisans yapan biri için gittiğimiz ülkeler de yer alan müzeleri ziyaret etmek ve orjinal eserleri bire bir görmek; İtalya da yaşadığım gibi Vatikan da pieta heykelinin karşısında 20 dk kırpırdamadan saygı ve hayranlıkla durabilmek gibi bir durum oluşmasına neden olur. Bundan sonra hep birlikte göreceğimiz yeni yerlerin şerefine sizi canı gönülden tebrik ederim.. Sevgi ve saygılarımla..
Çok güzel bir Benelux turunda birlikte olacağız. Yine sayısız sanat eserini yakından görmenin mutluluğunu yaşayacağız.
Sevgili Abidin Bey,
Öncelikle yazınız, yazılarınız ve bu güne kadar yapmış olduğunuz gerçekten çok güzel organizasyonlar ve turizm konusunda özverili çalışmalar, yaşadığınız gördüğünüz güzellikleri diğer dostlarla paylaşıp, yeni ufuklar açmanız çok çok güzel. Bir turizmci olarak tebrik etmek isterim. Başarılarınızın devamını diliyorum.
Sevgi ve selamlarımla,
Birol Tüfekçi
Birlikte hep daha iyiye ve güzele… Gezilerimizin bilinmeyen kahramanı…
Abidin Lutfi Demir gezi gurubuyla sanat dolu geziler çok keyıflı ve güzeldi. Sorunsuz ve rahat geziler için ve bu güzel gezi gurubunu oluşturduğu için de Abidin Lutfi Demir e sonsuz
teşekkurler
Bende size çok teşekkür ediyorum.
Herkesin bir dost grubu vardır. Ve her dost grubunda da o grubu toparlayan, organizasyonları yapan bir baş aktör vardır. İşte Abidin Bey o toparlayıcı dosttur ve çıkılan yolculuklar da dostlarla yapılan yolculuklar gibidir.
Çok teşekkürler sevgili Başar Münir
çok güzel bir röportaj olmuş tebrikler..Abidin beyin grubu ile bende seyahat ettim vede çok memnun kaldım. İnsanın dünya para verip zaman harcayarak keyifle yapmak istediği seyahatin bir kabusa dönüşmesinide maalesef duyuyoruz. Ben Abidin Bey ile gerçekten kendimi güvende vede mutlu hissettim umarım tekrar grupla seyahat şansım olur Teşekkürler ediyorum tekrar
Mutlaka bir başka gezide yine birlikte olacağız
Abidin Lutfi Demir bu işte bir markadır. Gozunuz kapalı peşine takilabilirsiniz.
He is a brand that travel work. You can hang off the back of the eye…
Çok teşekkürler güzel dost
2011 de Abidin bey ile ilk kez yurtdışına çıkma fırsatını yakalamıştık ve Paris’ i kızımla birlikte profesyonel bir rehber arkadaş ve grupla gezerek yeni dostlar kazanmıştık. Rodin Heykel müzesi ve Louvre Müzesine 78 kişiyi ücretsiz sokmayı başaran tek rehberdir .
Ne güzel anılar yaşadık Paris’te
Abidin Lutfi Demir ile gezmek gerçekten ayrıcalıktır. Kendinizi önemli hissedersiniz ve gittiğiniz yerin görülecek en güzel yerlerini görür, en ekonomik şekilde dolaşır ve daha önemlisi kendinizi güvende hissedersiniz. İyi ki varsınız Abidin Lutfi Demir.
Siz de iyi ki varsınız.
Röpörtajı keyifle okudum teşekkür ederim. Bende Abidin kardeşimle çokca yere gittim ve her zaman mutlu döndüm . Kalabalık bir ailenin babası gibi. Her zaman herkese yakın olmayı başarır. Kimseyi gözden kaçırmaz eee boyuda bu durum için bir avantaj tabii. Sonuç sevgili kardeşim Abidin Demirle gezip tozmaya devam…
ABİDİN BEY İLE FACE BOOK’DA TANIŞTIK VE GEZİLERİNE KATILAMADIĞIM HALDE ;
TAKİP ETTİĞİM KADARI İLE,TUR DESTİNASYONLARI ALIŞILMIŞIN DIŞINDA ..
GEZMEYİ SEVDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM..BU SEVGİYİ DE TURA KATILANLARLA PAYLAŞACAĞINA İNANIYORUM..
BEN DE KISMET OLDUĞUNDA EDİNDİĞİM İZLENİMLERDEN YOLA ÇIKARAK,KENDİSİ İLE BİR TUR GERÇEKLEŞTİRECEĞİM İNŞALLAH…BAŞARILARINIZIN GİTTİKÇE ARTMASI DİLEĞİMLE..
LEYLA PEKİN – coloratura soprano –
DÜNYA MÜZİKLERİ VE FOLKLORİK TINILAR ÇOK SESLİ KOROSU ŞEFİ
ALL SAİNTS ÇOK SESLİ KOROSU ŞEFİ
Sevgili Gafur Uzuner seni çok seviyorum
Bu yıl sonundaki Viyana Filarmoni Orkestrası Yıl Sonu Konseri benim Abidin ile ilk seyahat deneyimim olacak… Bu söyleşiyi okuyunca heyecanım katlanarak arttı… Abidin’i çok uzun zamandır tanırım ama genelde solo seyahati tercih ettiğim için bir türlü onun düzenlediği etkinliklere katılma fırsatım olmadı. Katılan dostlarımdan da hep övgüler duydum… Yıl sonunu iple çekiyorum… Böyle bir etkinliği ancak Abidin gerçekleştirebilirdi ve de yaptı… Daha şimdiden sonsuz teşekkürler… Çok heyecanlıyım yaaa!..:-)))))
Sizlerle birlikte bu güzelliği için yaşayacağım için çok şanslıyım
AbidinBey ve gurubuyla gezmek bir ayricalik.Ticari kaygı gudulmeden,iyi planlan mış ,seçkin insanların katıldığı bu gezilerden
her zaman mutlu döndüm.Güzel dostluklar kurdum.Daha bir çok gezide birlikte olmak dileğiyle Teşekkürler Abidin Bey!
Yeni yerler ,yeni insanlar görüp tanımak insanın ufkunu genişletir, yaşamını renklendirir. Gezmek ,bilgi ve görgü artırmak ve gözlem yapmak demektir.Geziler yaşama açılan pencerelerdir. İnsan gezdikçe ülkesini ,dünyasını daha iyi kavrar ve dünya sanki küçülür. Gezmek,görmek ve yazmak,bilgi ve görgüyü de içinde barındırır.Gezgin kaşiftir biryerde. Korumasızlık ,korku ve heyecan geziyi dahada zevkli yapar. Seyahat bir çeşit “ibadettir” ve insanı olgunlaştırır. Bazen programsız ve süprizlerle dolu olmasıda ayrı bir zevktir. Geziler bazen uzun ve sıkıcı olabilir ,zorluklar çıkabilir ,hastalıklar ve daha akla gelmeyen birsürü olumsuzluklar yaşanabilir.Ama geriye dönünce ,tüm bunlar sadece birer hoş anı olur.
Gezmek kişinin vizyonunu ,hoşgörüsünü ,üretkenliğini artıran bir okul gibidir.Gezen kişi ,kendisini,yaşamı,dünyayı,diğerlerinden daha detaylı kavrar.Bu sayede kendi çizgisini çok daha belirgin ve tutarlı çizer.Yaşamın içine karışmış küçük detayları ve bu detaylarda saklanan mutluluğu yakalar.
Bu da gezgini daha mutlu,çevresine karşı sevgi dolu ,kendisiyle ve çevresiyle barışık ,kendine güvenen daha başarılı ve üretken yapar.Unutmayın , güzellikler hep uzaktadır ve ayrıca her ülkede keşfedilmek ister.Zanzibarın dar sokaklarında kaybolmak ,Alaska’nın muhteşem doğası ile Himalayaların muazzam boyutlarına hayran olmak ,Hindistan’da bir otelin tavanındaki böcekler ile beraber uyumak Kamboçya’da,Afrika’da bambaşka kültürlerden gelen yerli halklarla iletişim kurmak bir gezgin için unutulmaz tecrübelerdir.Aslında gezginler birer barış köprüsüdürler.
Bu duyguları yaşayan sıradan bir insan bile bir daha asla eskisi gibi olamaz. Çünki artık çok renkli ve zengin bir dünyanın kapılarını aralamışlardır. Bundan sonra hep daha fazlasını görmek ve öğrenmek ister. Bu tecrübeler hem kişiliği geliştirir hem de kişinin dünya üzerindeki konumunun anlamasına yardımcı olur.
Gezen kişi, yaşadığı ilginç ve sıra dışı tecrübeler sayesinde, kendini topluma ve bütün dünyaya karşı sorumlu hisseder. Gezgin gezdiği yerleri nasıl hatırlayacak? Hem sonra gezdiğini nasıl ispatlayacak? eh birazcıkta hava atacak tabii, bunların hepsi fotoğraflarla olacak, gezgin gittiği her yerde her an fotoğraf çekimine hazırlıklı olmalıdır, hiçbir anı kaçırmamalıdır. Gezmek, geniş bir vizyon sağlar, hayatı tanıma sürecidir.Yurtdışında her şey “öteki” olur.
• Gezmek, öğrenmek, dinlenmek, yaşama katlanmak ve dünyayı içimize sığdırmaktır.
• Gezmek, yalnız kalmak ve kendini bulmaktır.
• Gezmek, başlaması kolay ama bitirmesi zor bir aşktır.
• Gezmek bir arayıştır, zenginliktir, dünyayı anlama isteğidir.
• Gezmek harita kullanma zevkidir, pasaport eksiltmektir, kendi içimize doğru bir yolculuktur.
• Gezmek, kaybolmak ve yepyeni bir coğrafyada tekrar uyanmaktır.
• Gezmek, geçmişi sevmek ve eski kültüre sahip çıkmakır.
Bir şairin de dediği gibi, gezgin insan flörte benzer. Her zaman gittiği yeri sever fakat daima ayrılmak zorundadır.
Harika bir röpörtaj olmuş…. Abidin Bey ‘le geziler hem kültür hem sanat hem de eğlenme dinlenme gezileri oluyor. Bir söz vardır : “Ayağınız ayağınızda olduğu sürece gezin ” Biz de Abidin Lütfi Demir ile gezmeye devam diyoruz. Sağlık ve mutlulukla nice gezilerde buluşmak üzere….
Sağlık ve mutlulukla nice geziler yaşayacağız hep birlikte
Röportajı okuduktan ve resimleri gördükten sonra insanın şu anda çantasını alıp geziye katılası var.Türkiye’de yapılan bir çok turlar var fakat Abidin bey’in gezilerinde dikkatimi çeken,bir çok turlar dışında çok farklı deneyimler yaşamanız.Gittiğiniz ülkelerde değişik noktalara ve yaşantılara vuruş yapılıyor.Ve çok sıra dışı deneyimler yaşatılabiliyor.Sıradanlıktan öte adeta hayallerin dünyasında yaşıyor gibisiniz.Bir gün bende bu ailenin ve güzelliklerin arasında yer almak istiyorum.DÖNEN DÜNYANIN GEZGİN İNSANLARI…
Gençliğinde hayatı erteleyip yaşlanınca “neden geç kaldım” telaşına kapılmak ortak bir zaafımızdır. Bu durumun genlerle bile ilişkisi olabilir. Bu “tarihsel-evrimsel hata,” yalnızca “hayatı ertelemek” veya “güzel şeyleri ıskalamak” ile kalsa iyi. Çoğumuzun bu zaafına, “hayata sınırlar koymak” da dahildir.
Çok şükür ki “hayatı sorgulamak” gibi iyi bir yanımız var. Horatius’un bir şiirinde geçen “carpe diem” öğüdü de bu sorgulamanın ürünü. “Günü yakala, zamanın tadını çıkar, gününü gün et” gibi bir anlamı var. Kısacası “ertelemek” sık kullandığımız bir sığınma, yok sayma ya da kendini iyi hissetme tarzı, bu konuda dikkatli olmakta fayda var.
Bu hatayı yapıyorsanız makul ölçülerde kalmaya çalışın. Bunu “hayatınızın yanlışı” haline getirip “hoş ve güzel zaman”ları ıskalamayın. Yoksa siz hiç farkına varmadan hayat monotonlaşır. Anlamını yitirip sizden uzaklaşır, kıvamını ve ayarını kaybeder. Bu “kıvam-ayar bozukluğu” zamanla size de yansır. Ve işte o zaman işiniz zordur. Anlam veremediğiniz birtakım sancılar, sıkıntılar, bunaltılar yaşamaya başlarsınız. Sonrası gelsin uyku kaçmaları, bel-sırt ağrıları, gitsin el-ayak uyuşmaları, yorgunluk, bitkinlik, çarpıntı atakları.
Bu türden yanlışları son zamanlarda ben de yapmaya başlamıştım ki New York Times’ta John Tierney’in yazdığı makale (Minik kutularda makalenin bazı bölümlerini okuyabilirsiniz) aklımı başıma getirdi. John Tierney makalesinde, “Anı yaşayın, hayatı ertelemeyin, keyfi, coşkuyu sakın ıskalamayın” diyordu. Hem de bilimsel bazı bulgulara, haklı gözlemlere dayanarak.
John Tierney’in makalesinde canımı fena halde sıkan, yüreğimi bunaltıp başımı ağrıtan bir bölüm var. O bölümü size mutlaka aktarmalıyım: “Pazarlama profesörleri Suzanne B. Shu ve Ayelet Gneezy’nin yaptığı bir araştırmaya göre Chicago, Dallas ve Londra’ya taşınan insanlar bu şehirlerde geçirdikleri ilk yılda, iki haftalık geziler için bu kentlere gelen turistlerden daha az sayıda yere gidiyor.” Bu satırları okuyunca, “Amerikalı hocalar beni mi anlatıyor” diye düşündüm. Nedeni şu: Ankara’dan İstanbul’a geleli beş yıl oldu. Hâlâ Topkapı ve Yerebatan Sarayı’nı veya Ayasofya ve Sultanahmet Camilerini gezebilmiş değilim. Daha sonra vaktim olur, nasıl olsa bol bol dolaşırım deyip Fener’e, Balat’a gidemedim. Rejans’ta oturup bir şeyler içme, bir pazar sabahı eşim Mihriban’la Belgrat ormanlarında yürüme hevesim hâlâ içimde saklı, ileride(!) bir gün gerçekleştirilmek üzere…
Dr. Shu’ya göre insanlar –bazen farkına bile varmadan- herhangi bir amaca aşırı şekilde odaklanabiliyor, başka her şeyi gözden kaçırabiliyor. Ve maalesef “en büyük tehlikenin kullanamadıkları hediye çekleri veya seyahat millerinin süresinin geçmesi ihtimali” olduğunu bilmiyor.
Sizi bilmem ama ben son zamanlarda tam da Tierney’in yazdığı yanlışları yaptığımdan eminim. Son yıllarda, “Hayatı erteleme ve zamanı ıskalama” konusunda neredeyse ustalık mertebesine yükseldim. Önerim şu: Geliriniz, eğitiminiz, hayata bakışınız, değer yargılarınız ne olursa olsun, nerede, nasıl ne şekilde yaşarsanız yaşayın, hayatın içinde size iyi gelecek yüzlerce güzellik, binlerce hoşluk ve kucak dolusu keyif var, iyilik var, dostluk var. Hayatınıza yeni değerler katmayı, halinizden memnun olmayı, mevcutla yetinip şükretmeyi, “küçük de güzeldir” diyebilmeyi, “az çoktur”u içinize sindirebilmeyi, inançla zenginleşmeyi lütfen ihmal etmeyin. Kendiniz için küçük hoşluklar, sürprizler yaratmayı, çevrenizdekileri iyi duygular içinde bırakmayı ertelemeyin. “Yarını boş verin” demiyorum ama “anı yaşamayı” sakın ihmal etmeyin. Ben öyle yapacağım, haberiniz olsun.
Sevgili okur, yeni yıl yeni bir başlangıç yapmanın zamanıdır. Eğer böyle bir niyetiniz varsa bugün hemen, şimdi harekete geçin ve haftaya “anı yaşamayı öğrenmem lazım” diyerek başlayın. Bundan sonra her anın, her dostun, her doğru ve yanlışın, her dokunuşun, nefesin, lokmanın, adınızı her duymanın, yeni ve güzel bir şeyin farkına varmanın tadını çıkarmakta kararlı olun. Şimdiye kadar nasıl da fark edemediğinize şaşırıp “Allah kahretsin” diye kızmanın, yaşadığınız şehrin, az ya da çok kazandığınız paranın, hayata attığınız –iyi veya kötü- her türden imzanın ve sizin olan, adına hayat denen sonsuzlukla birleşip size ulaşan somut, soyut her şeyin keyfini sürmeye bakın. Çünkü “iyi hayat”ın en büyük düşmanı anı yaşamayı bırakıp “geleceği aramak,” neticede de erteleme hastalığına tutulmaktır. Hemen harekete geçin bol bol seyahat edin. Dünyayı keşfedin.
Küçük ve kısa bir yol haritası
Eğer 2015 yılını değişim yılı ilan etmeye karar verdiyseniz kendinize bir iyilik daha yapın. “İnceldiği yerden kopsun” demeyi bir yana bırakın, dörtdörtlük bir “yaşam değişikliği programı” hazırlayın. Bu programın dört ayağı olsun: Doğru beslenme, düzenli aktivite, iyi uyku ve stres yönetimi ve seyahat. Beslenme konusunu abartıp zorlaştırmayın. Gözlemlerimiz, halkımızın gelen olarak fazlaca yağ-tuz-şeker tükettiğini gösteriyor. Özellikle, ekmekle çok fazla beyaz un, meşrubatlarla, çayla çok fazla şeker tüketiyoruz. Ben sadece bu üç beyazı (un, şeker, tuz) ve yağı azaltmakla bile önemli bir mesafe alabileceğinizi garanti ederim. Yağ seçiminde dikkatli davranın. İlk tercihiniz zeytinyağı olsun. Aktivite konusunu da fazla büyütmeyin. Daha çok yürüyün, merdiven tırmanın, fırsat buldukça eşinizle, arkadaşlarınızla dolaşın. Ama bunu her gün değilse bile hafta üç-dört kez yapmaya çalışın. Uykunuzu hiçbir sabotajcıya kurban etmeyin. Erken yatın erken kalkın. Uyku sorununuz varsa nedenlerini araştırın ve çözün. Stres yönetimine gelince, bence işin en zor ve problemli noktalarından biri hatta birincisi budur. Çünkü stres tepkisine yol açan uyaranlar ve dozları her gün biraz daha artıyor. Bunun için stresten kurtulma stratejileri öğrenin ve kendinize uyarlayın. Bu konuda pek çok örnek bulabilirsiniz. Biraz okuyup araştırmanız yetecektir. Anlatmak istediğim şu: Bu dört basit değişimi hayata geçirdikçe sadece daha sağlıklı olup daha az hastalanmakla kalmayacak hayatın size daha çok keyif verdiğinin farkına varacaksınız. Dünyayı keşfetmek ve sağlığınız yerinizdeyken gezmek çok önem vereceğiniz bir konu olmalıdır.
John Tierney’ye kulak vermenin tam zamanı “Anı yaşamanın bir yolu da kendinize ‘süre sınırlaması’ koymaktır. Kendinizi şımartacağınız özel bir zamanı beklemektense, fırsatı siz yaratın. ‘Sideaway’ adlı filmde 1961 ürünü bir şişe ‘Cheval Blanc’ şarabını neredeyse bozulacak kadar uzun bir süre saklayan Miles’a verilen tavsiyeyi anımsayın. Miles şarabı açmak için özel bir an beklediğini söyleyince arkadaşı Maya şöyle der: “1961 ürünü bir cheval blancı açtığın gün özel bir gündür.”
*“Gal Zauberman ve John G. Lynch’in ‘kaynak boşluğu’ diye adlandırdığı şeyi doğru dürüst hesaplayamayız. Davranışsal ekonomistler ‘gelecekte ne kadar ek para ve zamanlar olacağı’ sorulduğunda, insanların ‘paranın az’ olacağını söyleyerek gerçekçi bir tahmin yaptıkları halde mucizevî biçimde ‘boş zamanlarının çok olacağını’ umduklarını keşfetti. Bu yüzden önümüzdeki yıla dair bir taahhüde girme –örneğin bir konuşma yapmaya söz verme- ihtimaliniz daha fazladır. Oysa aynı işi önümüzdeki ay yapmamız istenseydi reddederdik. Hayali bir –iyi- geleceğe kafayı takıp hazzı ertelemeye bir kez başlayınca bu yerleşik bir davranış haline geliyor. Sakladığınız değerli şarabı açmayı erteledikçe şişeyi açacağınız anın çok daha önemli olmasını istiyorsunuz.” (New York Times)
Osman Müftüoğlu
Bu güzel yazıdan sonra bende diyorum ki; lütfen hayatınızı ertelemeyin ve Abidin Lutfi Demir’le Dünyayı keşfedin.
..Abidin Bey’i tanımak hayatımı değiştirdi…beş yıl içinde adeta dönüşüme uğradım..renksiz sade bir hayattan 50 ülke gören, fotoğraf çeken meraklı bir gezgin oluvermişim..her seyahatte samimiyeti, kimseden esirgemediği dostluk ve ilgisi O’nun gezilerini özel kılıyor ..dünyanın öbür ucunda en yorgun anınızda sizi coşkuyla neşelendirecek birşeyler buluveriyor..geçmişi ve O harika gezileri düşünmek bile mutlu ediyor bizleri..hep anlatacak olağanüstü şeyler yaşamışız..teşekkürler büyük gezgin, içten dost..
Sevgili Atilla Ulusoy daha nice coğrafyalarda birlikte olacağız. Sayısız kareler çekeceğiz. Çok teşekkürler bu güzel övgüleriniz için
Tebrikler..
Abidin Bey çok keyifli bir röportaj olmuş,tebrikler. Sizin Facebook sayfanızdan takip ediyorum ve yakın zamanda bir seyahatiniz de olabilmeyi dört gözle bekliyorum.
En güzeli de insanın hayallerini süsleyecek yerlere yelken açabilmek sanırım sizinle daha keyifli ve donanımlı olacaktır. Bu da bana güven veriyor.Başarılar.
Dilerim hayalinizdeki tüm seyahatlerinizi gerçekleştirirsiniz.
Abidin bey çok güzel bir röportaj olmuş tebrikler….
Abidin bey ile Endülüs turunda beraber olduk ..şahane bir turdu ,son derece kibar sanatsever bir grupla sanat dolu süper 8 gün geçirdik .tadı damağımda kaldı doğrusu ,proposyonel rehberi Murat beyi de herkesin tanıması lazım bence sizlere ve tüm gezi arkadaşlarıma teşekkürler güzel beraberliğimiz için darısı diğerlerime……..
Çok teşekkür ediyorum.
“Tek gerçek yolculuk aynı gözlerle, yüz değişik ülkeyi dolaşmak değil; aynı ülkeyi, Abidin Lütfi Demir ile görebilmektir”
B’ni şımartıyorsun sevgili Reisoğlu
Abidin Bey
sizi yürekten kutlarım.Umarım ben de bir gezide sizinle olurum.
Sanat ve sanat dostlarıyla yaptığınız yolculuklar gerçekten çok güzel.
Güzel anlar ve iyi yolculuklarla geçsin günleriniz.
Ilk yurt disi seyahat tecrubemi sizinle yasadim.Gerek gezi gurubundaki kisilerin kalitesi gerekse sizin organizasyonunuzun programi bu gune kadar gittigim turlarin en iyisi idi.10 gun boyunca hic bir aksaklik yasamadan tura en tatmin edici seyliyle tamamladik.Sizden sunu ovrendim hayat gezince guzel.Roportajinizda muhtesem olmus.Hersey icin tesekkurler.
Evet hayat gelince güzel… Gezmek Yaşamaktır
Abidin Bey ile bir volga turunda Hasan Pekmezci Hocanın gurubuyla bırlıkte tanıstık ve tanısma o tanısma oldu…<Pek cok turızmcıden daha tıtız ve severek yasayarak ıs cıddıyetınde ama ıs modunda da degıl yaptıkları cunku zevk alıyor.oyle olunca da lezzetlı oluyor.
bazı turlarında kendılerının rehberı olmaktan bende keyıf aldım zıra katılımcılar eglenmeyı gezmeyı seven kultur sevıyesı yuksek dostlar ve bu da gezıyı keyıflı kılıyor!!!
Sırada Transsıbırya ve Inka medenıyetlerı turu var …ardından bomba suprızler devam edecek…
<sevgıyle
Sevgili Serhad Bey teşekkürler nice turlarda birlikte olmak üzere
Abidin Demir Gezi gruplarına katılmaya yeni başladım. Gezi grupları kendileri gibi özenli katılımcılardan oluştuğu için zevkli ve sorunsuz geçiyor. Sizlerle gezmeye devam edeceğim. Teşekkür ediyorum.
Teşekkürler
Röportajı zevkle okudum.Abidin beyle pek çok geziye katıldık ve hepsinden çok memnun ayrıldık.Onun sayesinde gezi tutkunu olduk. Herkese tavsiye ederiz.
Sizlerle birlikte olmak çok güzel sevgili önder ailesi
İnsan küçücük bir evde kapalı da yaşayabilir, dünyayı dolaşıp sınırları zorlayarak da. Tercih meselesi tabi. Gezmek görmek, hayatı değişik kültürlerin gözünden görmek harika bir yaklaşım. Aslında öyle 10 – 15 gün değil bir yıllığına falan çıkmak istiyor insan tura böyle yazılar okuyunca 🙂
Çok teşekkürler
Abidin Dostumuzla gezmek ayrı bir keyif ve heyecan. Katıldığımız 2 geziden de mutlu anılarla döndük. Yeni heyecanlarda buluşmak için uygun zaman kolluyoruz. Başarılarının devamını diliyoruz.
Birlikte nice gezilerde sağlıkla olmak dileğiyle
Abidin Hocam…
Ankara’da gezmek, tatil, kültür gezileri deyince insanın aklına hemen siz geliyorsunuz. Yıllardır bu tarih ve kültür gezilerini başarılı bir şekilde yapıyorsunuz. Genellikle insanlar bu tür gezilere çıkarken keyifli başlar, ancak istenmeyen aksilikler sonucunda kırgınlıklar başlar ve bir daha geziye falan gitmez. Ancak sizde durumlar başka. Sizinle gezen, grubunuza katılan gezgin arkadaşlar, o kadar çok memnun kalıyorlar ki, verilen sözlerin yanında sürpriz hediye ilaveler, katkılarla dönüyorlar. Siz hem keyif alıyorsunuz, hem de keyif veriyorsunuz. Sizinle Atina gezisi ve bir kültürel etkinlik programında bulunduk. Projelendirdik. Bunun yanında Santorini, Miykanos tekne gezisi yaptık. Tadı ve heyecanı bir başkaydı. Sizin için gezmek ve gezdirmek iş olmanın yanında bir eğlence biçimi. Sizinle beraber gezmek, grubunuzda bulunmak bana göre bir ayrıcalık. Sizinle bir ülkeyi, bir kenti gezmek, iş olmanın ötesinde, eş dost ve akrabalarınızla hep beraber gezmek gibi. Sizinle Atina’da büyük bir grup olarak yediğimiz yemek vardı. Yunan mutfağı ve özgün müzikleri eşliğinde beraber aldığımız keyif vardı… Dünya elinizde ufacıcık kalmış, her ülkede mutlaka dostlarınız var, herkese yardım elinizi ve desteğinizi esirgemiyorsunuz. Kanada – Toronto’da iken hiç tanımadığım birinden aldığım bir telefon vardı. Bana şöyle dedi “Ben Abidin beyin yakın dostuyum, Toronto’da bir sorununuz var mı? Her türlü sorun ve sıkıntınızda beni arayabilirseniz” dedi ve yemeğe çıkarttı. Tanıştık dost olduk. Şu an benim en yakın dostum oldu o insan… Bunu şundan söyledim, içinizde ki insan sevgisi, kamil insan olma yolunda ki çabalarınız takdir edilecek bir yönünüz. Tanrı size uzun ömürler versin, daha çok insana Dünyayı gezdirin.. İyiki varsınız… Sevgilerimle… Hikmet Çetinkaya
Sevgili Hikmet Çetinkaya bu güzel sözleriniz karşısında şımarmamak elde değil. İyi ki varsınız
Harika bir röportaj olmuş. Abidin Lutfi Demir’le seyahat bir ayrıcalıktır. Daha nice seyahatlerde birlikte olmak dileğiyle…
İşte perde arkasındaki kahramanımız… Teşekkürler her şey için
Hayatıma yeni bir renk katmanın zenginliğini bu gezilere katılmakla sağladım. İlk gezimi Paris’e son dakika katılarak yaptığım geziydi. Olağanüstü bir keyif yaşadım. Ve bu devam etti. Hep hayalini kurduğum ama cesaret edemediğim, gidemediğim yerlere gitme şansını ve zevkini yaşadım. Güney Afrika’yı, Çin’i gördüm. Çin seddinde yürürken rüya görüyorum sandım. Terra Kota atları hiç aklımdan çıkmıyor. Mandela adasını gördüm, Hayranı olduğum özgürlük sembolü Mandela’ya bu kadar yakın olmak harikaydı…Güney Afrika’daki safaride fillere, zürafalara, aslanlara, ceylanlara…bir çok canlıya yakından bakmak, aslan yavrularını sevmek keyfini yaşadım.. Daha neler neler.. Ve bu sevdanın devamını diliyorum. Pekmezci Gezi Grubuna, Abidin Lütfi Demir’e ve Murat Özsoy’a çok teşekkürler.
Sizinle gezilerimizin daha da renklendiriniz bilmenizi isterim
Şükran ve Hasan Pekmezci Hocalarıma ayrıca teşekkürlerimi ve saygılarımı gönderiyorum.
Zevkle okudugum bir roportaj olmus anca bu kadar guzel ifade edilebilirdi sozunuz hic bitmesin.bu guzel ailenin ferdi olmakdan son derece mutluyum iyiki tanimisim sizleri Abidin beyle yapilan geziler de herkes bilir ki sorunsuz sikintisiz son derece zevkli ve mutlu gecer evimize huzurlu ufku acilmis donus saglariz abidin beyyyyy iyi ki varsinizzzzz
İyi ki varsınız. Birlikte nice gezilere
Röportajınızı keyifle okudum. Sizler ile Gittiğimiz ilk turumuz Madrit-Endülüs gezisini herzaman sevgiyle anıyoruz. Yeni yıla girerken gideceğimiz Viyana yeni yıl konserini sabırsızlıkla bekliyoruz. Turların sanat ağırlıklı olması ve sizlerin dostluğu, kibarlığı vazgeçilmez olmanızı sağlıyor. Sevgiyle kalın..
Güzel iltifatlarınıza çok teşekkürler. Viyana’da Filarmoni Orkestrasının Yeni Yıl Konserini birlikte dinleyip unutulmaz bir seyahat yaşayacağız kısmetse
30 yillik dostun olarak seninle gurur duyuyorum. Yaptigin her organizasyon farkli ve neseli kisiliginin bir gostergesi. Aslihanla ikinizi opuyorum. Sevgilerimle.
Teşekkürler değerli kardeşim
Sevgili Abidin Üstadım .
Ropörtajı keyifle ,ama kıskanarak okudum.bizde gezmeyi çok severiz.her fırsatta da bunu gerçekleştirmeye çalışırız.ancak sizin kadar çok yer gezemedik.hepsinin ayrı bir keyif,ayrı bir yaşanmışlık olduğuna inanıyorum.imkanlar elverdiğince,aranızda olmak için,elimizden geleni yapacağız.yarattığınız bu güzel grubun,şimdilik hiç katılmamış bir üyesi olarak,ilk fırsatta aranızda olacağız.Saygılarımla
Çok teşekkürler Ali Kardeşim
Sevgili Abidİn’in gezilerine eşim ile sayısını hemen hatırlayamayacağım kadar çok katıldık. Hepsinden o kadar çok zevk aldık ki anlatması zor. Söyleşide de söz konusu edildiği gibi gördüğümüz olağanüstü doğa, şehir, müzeler yanında grubun kendi içindeki dostluğu da bizi büyüledi. Her yıl olanaklarımız ölçüsünde 3-4 geziye katılmaya çalışıyoruz. Yakında Abidin’in sayesinde dünyada epeyce bir yeri zahmetsizce görmüş olacağız. Dünyamızı ve insanlarını bize sevdiren ve bundan büyük keyif almamızı sağlayan Sevgili Abidin’e sonsuz teşekkürler.
Sizinle ve Gülsün Ablamla birlikte gezmek çok özel ve ayrıcaklı değerli Ersin Ağabeyim
Mükemmel bir röportaj. İnce, detaylı sıcak bir anlatım. Mümkün olan en kısa sürede birlikte seyahat etme hissi uyandırır nitelikte. Güzellikleri birlikte görmek dileklerimle.. Sevgiler..
Güzellikleri birlikte görmek dileğiyle
Abidin Lutfi Demir’le gezmenin ayrıcalığını yaşadım. Bilgi, görgü, nezaket ve asalet…. İşte bu 4 ünün birarada bulunması zordur.Gezi boyunca yanınızda olan Abidin Lutfi Demir’in gidilen coğrafyada sizin yanınızda olması ayrıcalıktır. Grubundaki kişiler ülkemizin seçkin insanları. Bu kadar kişiyi idare etmek aslında zordur ama liderlik bu zamanlarda gereklidir. Abidin Lutfi Demir ‘in lider kişiliği tüm gezilerin sorunsuz ve güzel geçmesini sağlıyor. Allah sağlık,para ve imkan verdiği sürece Abidin Lutfi Demir’le gezmeye devam.
Türk sinemasının en önemli sanatçılarından birisinden bu söylerdi duymak çok güzel. Birlikte nice gezilere
İnsanların kendi gelişimlerinde farklı yerleri görebilmesinin ve yeni insanları, kültürleri tanımasının büyük bir önem taşıdığını düşünüyorum.
Ayrıca bütün bu deneyimleri yayımlanan röpotajlarla paylaşarak insanlara yeni ufuklar açmayı başardığınız için tebrik ederim.
Çok teşekkürler
Abidin bey ,Ankara’mizin yetistirdigi ancak Ankara’ya sigmayan gezgin,bürokrat ve en onemlisi iyi gününde kötü gününde Beşiktaş’ının neferidir.Sizinle gurur duyuyor atilimlarinizi ,Dünya Izlenimlerinizi ve en onemlisi içinizde batindirdiginiz o Çocuksu heyecanı hayranlikla izliyoruz.İzlemeye de devam edecegiz.Ankara sizi bağrina basti siz de Ankara’yi Dünya ya tanitiniz bence bundan böyle Gezgin Misyonunuz bu amaç olmali.Sevgilerimle …
Benim için çok özelsin Altuğ Kardeşim
son derece guzel bır roportaj senı tebrık ederım .Ayrıca gezmek gormek ,paylaşmak insanı hem mutlu eder hem bilgi sahibi .Bu deneyimlerini de insanlarla paylaşman çok güzel.Sevgiyle kal
Çok teşekkürler
Abidin Lutfi Demir’ le gezi yapmanın ne kadar ayrıcalıklı nitelikli olduğunu anlamak mümkün ,planlamanın usta ellerden ve de iyi bir gezginin elinden olması son derece güven verici bu harika gezilerde buluşmak üzere Keyifli Geziler olsun…
İlk fırsatta sizin gibi bir gezgini de grubumuzda görmek isteriz
Abidin Bey sizi kutluyorum. Harika bir ropörtaj olmuş. Sizi tüm yönlerinizle tanıyor olmdmıza rağmen, büyük bir zevkle okudum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Gerçekten “Gezgin” isminin tam karşılığını sizden daha iyi verebilecek bir kişi tanımak bana imknsız gibi geliyor. Sevgiyle kalın.
Çok teşekkür ediyorum
İnsanın bu kadar seveni olunca, okuyup cevap yazıncaya kadar ohhhhho yer kalmamış. Tüm seyahatlerimiz yaşamıma kattıkları ile beni iç dünyamda zenginleştirdi. Muhteşemdiler.
Gezilerimiz sizlerle muhteşem olmaktadır Sevgili Kadri Atabaş
Abidin beyefendiyi tanımakla çok gururluyum. Ben de bir gün onun gibi olmayı diliyorum.
Bu onur ban aittir Aysun Hanım
Abidin Bey,
Çok güzel bir röportaj olmuş. Keyifle okudum. Abidin Lütfü Demir Gezi Grubu’nda olmaktan çok mutluyum. Herkesi bu keyfi yaşamaya davet ediyorum. Sevgiyle kalın.
Çok teşekkür ediyorum Aysel Hanım
Yeni coğrafyalarda gezmek, kültürlerini ve dünyayı tanımak çok güzel bir duygu. Abidin Demir Bey ve gezi grubu ile dünyanın her ucuna keyifle gidilir. Kaliteli hizmet alacağınız mutlu döneceğiniz geziler için tavsiye ederim. Yeni rotalarda yine birlikte olmak dileğiyle, teşekkürler Abidin Bey, sevgiler.
Yeni rotalarda buluşmak üzere
Başarıyı doğru algılayanlardansanız eğer,Hangi dalda olursa olsun,başarılı insanları hep hayranlıkla izlerim. Sizde bu kadar kalabalık bir gruba mutlu anlar yaşattığınız için çok başarılısınız Abidin Bey.Grubunuzun içinde bulunmaktan çok mutluyum… Röportajınız aslında çok kısa özet, “anları ” yaşamak lazım. Takibinizdeyim…:)
Yeni rotalarda buluşmak üzere
Çok ama çok keyifli bir yazı …
Çok teşekkürler Metin Kardeşim
Muhteşem. Abidin Bey gezmek ve gezdirmek kadar anlatmada da çok başarılı. Ona ve tüm gezmeyi seven hepimize daha nice seyahatler dilerim
Abidin Bey.
Hayallerimi gerçekleştirmek için varlığınız yeterli olacak diye düşünüyorum. Sizi tanıyanların mutlu anlarının şahiti olarak biliyorum. Umarım birlikte güzel anıları paylaştığımız anlar olur.Saygılarımla
Çok teşekkürler. Dilerim bir coğrafyayı birlikte keşfederiz…
Abidin Bey, Bence siz dünyanın en şanslı ve mutlu insanısınız:) Sizi nasıl kıskandım bilemezsiniz:) Ben ki havada uçak gördüğümde içinde keşke içinde olsam diye iç geçiren biriyim:) Sizi canı yürekten kutlarım..Yazınız harika bir solukta okudum:) Bundan sonraki gezilerde görüşmek dileği ile sevgi ile kalın…
Çok teşekkürler… Gezilerde buluşmak üzere…
Çok güzel bir röportaj olmuş, teşekkürler, tebrikler… Ben de Abidin Demir Gezi grubunun bir parçası olmaktan çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Sevgili Abidin Bey’in çevresinde oluşan bu topluluğa gezi grubu demek de haksızlık olur kanımca. Çünkü bu geziler sayesinde, dostluğun, hoşgörünün, sanatın, ve keşfetmenin ortak dil olduğu bir büyük ailenin ferdi oluyor insan. En az gezip gördüğünüz mekanlar kadar, birlikte gezdiğiniz birbirinden değerli insanları da keşfetme imkanı buluyorsunuz. Öncesinde detaylı bir şekilde planladığı ve programı diğer gezi programlarından çok faklı olan bu seyahatlerde, Sevgili Abidin Bey genellikle sessiz bir orkestra şefi gibi inanılmaz bir hünerle yönetir herşeyi. Kendi kendinize geziyormuşçasına özgür hissedersiniz bir yandan, diğer yandan ihtiyaç duyduğunuz anda siz daha yardım istemeden bir de bakarsınız ki yanınızdadır. Şu ana kadar edindiğim ve bundan sonrasında da devam edeceğini umduğum tüm güzel tecrübeler için teşekkürlerimle…
Abidin Lutfi Demir’le Dünyayı Geziyoruz Gezi Grubunun güzel ailesi KABAN ailesi sizi çok seviyorum. Geziler ve hayat sizinle çok daha güzel…
Banksimli olmak, Beşiktaşlı olmak nasıl ortak özelliklerimiz ise, bir turda beraber olmak da ortak özelliğimiz olsun istiyorum. Çocuğumuz artık büyümeye başladı size yakında katılacağız.
Yazınız keyifli 🙂
Elbet bir gezide birlikte olacağız sevgili Özden
Dünyanın en önemli gezginlerinden biri olduğunuzu ve Evliya Çelebi’nin yetiştiği toprakları hakkıyla temsil ettiğinizi düşünüyorum.
Beni şımartıyorsunuz sevgili Özhan Kızıltan Kardeşim.
Abidin kardeşimizin önderliğinde gezmek bir ayrıcalıktır! Bu gezilerden sadece birine bile katılınca bunun ne kadar yerinde bir saptama olduğu hemen farkedilir! İlkeli, duyarlı ve nazik liderliği sayesinde sorunsuz ve keyiflidir tüm programlar.
Herkes bir geziye farklı coğrafyaların doğal güzelliklerini görmek, kültürünü, sanatını, insanını tanımak gibi amaçlarla çıkar. Ama biz, yani Abidin Lütfü Demir ile gezenler bunlardan çok daha fazlasını görüp yaşayıp sindirmiş olarak dönüyoruz her geziden. Dostluk, sevgi, saygı ile geçen günler, hep mutlulukla anılan, bir aile gibi insanı sarmalayan sıcacık duygularla bitiyor gezilerimiz ve biri biterken hemen sonrakinin heyecanı başlıyor!
Eşimle birlikte Abidin Lütfü Demirle dünyayı gezmeye, keşfetmeye güzellikleri birlikte yaşamaya devam etmeyi çok istiyoruz. Çok teşekkürler Abidin!
Sizi her gördüğümde güzel yüzünüz ve gülen gözleriniz bana müthiş bir enerji veriyor. Töreci ailesi sizi çok seviyorum.
Sevgili Abidin;
Çok keyifli bir röportaj olmuş. Daha nice turlarda birlikte olmak dileğiyle,
Tüm Gezginlere selam.
Çok teşekkürler…Nice turlarda birlikte olacağız. Sizi seviyorum
Grubun yeni üyelerinden biriyim. Geçen sene gittiğimiz Güney-Doğu gezisinin tadı hala damağımda. Bu sene Karadeniz turunda da sizinle beraberim. O da muhteşem geçecek biliyorum. Sizlerle beraber yeni yerler, yeni tadlar, yeni kültürler keşfetmek, büyük bir haz. Yaşadığımız güzellikleri tüm dostlarımla ve ailemle paylaşıyorum. Bu nedenle grubumuzun biraz daha büyümesine neden olabilirim. Bu arada nefis röportajınız için sizi tebrik ederim.
Sevgili Güzin Büyüksemerci çok teşekkür ediyorum.
Sevgili Abidin Lütfi Demir Üstadım;
Sizi çok geç tanıdım, sizinle çok eski bir dost gibi kaynaştık ve birlikteliğimiz güzel bir şekilde gelişmesinden ailece çok mutluyuz, sizin kadar eşiniz Arzu hemşiremizi de çok seviyoruz. Çok az da olsa sizinle yapmış olduğumuz seyahat çok keyfliydi, tekrarını yapamadığımız için üzgünüz. Bitmek tükenmek enerjinize hayranız. Bu yüzyılın Evliya Çelebisisiniz.
Yalnız bir sıkıntımız var, yüzünüze hasret kaldık. Lütfen bize de vakit ayırınız.
Ailece, sizleri sevgiyle kucaklıyoruz.
TÜMER ler
Sevgili Tümer ailesi sizi çok seviyoruz. Bizde sizi çok özledik. İlk fırsatta hasret gidermek üzere..
Yürekten sevgiler
Ben ve eşim Handan Tatar, Abidin Lütfü Demir Bey ile katıldığımız ilk turdan sonra başka firmaların turlarına mecbur kalmadıkça katılmamaya karar verdik. Rehber Murat Özsoy bey ile birlikte muhteşem gezilere katıldık. Eşim ile birlikte çok gezdiğimiz düşüncesindeyim. Abidin bey ile tanışana kadar her gezide sorunlarımız oldu. Abidin bey ile gezmekten çok keyif aldık ve rahat ettik. Teşekkürler Abidin Abidin Lütfü Demir bey. Teşekkürler Murat Özsoy Bey.
Sevgili Tatar ailesi ben size teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız
Abidin beyle geçen sene katılmış oldugum cuba turundan aldıgım tad keyif ve kurdugum dostluklar grub içerisindeki samımiyetin her dakikası tekrar yaşanırcasına aklımda kaldı..Bu senede 18 günlük inka medeniyetleri turunda beraber olacagımız günü büyük heycanla bekliyorum ..teşekkürler abidin bey
İnka Medeniyetleri turumuza az kaldı. Seni seviyorum Mehmet Fethan
Sevgili Kardeşim Abidin Lütfi Demir ile seyahatin keyfi bir başkadır. Sorunlar önceden farkedilmiş ve çözümler uygulanmıştır. Sorunsuz, gezgince ve olabildiğince kaliteli tatil arayanlar için doğru adres Abidin Lütfi Demir gezi grubudur. Denenmiş, onaylanmıştır :).
Çok teşekkürler güzel düşünceleriniz için sevgili Akif Kardeşim
Harika bir röportaj, inanın yarın Abidin Beyin yeniden (eski sri lanka katılımcısı olarak) random bir turuna katılmak için sabırsızlanıyorum. Bize yaşattığın her mutlu ve neşeli an için teşekkür ederim. Senin herkesten hariç yerin bambaşka. Huzur ve mutlulukla kal lütfen.
Çok teşekkürler. Dilerim bir gün bir seyahatte birlikte olur ve güzellikleri birlikte yaşarız. Seni seviyorum
Anlatılanlar, yaşananları anlatmaya yetmiyor. Her gezi, bir ders niteliğinde. İnsan yaşadığını öğreniyor…
Çok haklısın her gezi bir ders…Nice gezileri birlikte yaşamak ümidiyle
Harika bir röportaj olmuş. Sizinle seyahat etmek ayrıcalık. birlikte yine guzel seyahatlar dileğiyle…
Çok teşekkürler.
Hayat akıp giderken…
Siz siz olun, bugün aklınızdan geçen güzellikleri asla yarına bırakmayın…
Ne yapacaksanız, hemen, ama hemen şimdi yapın…
Çiçek mi sulayacaksınız, sulayın…
Kitap mı okuyacaksınız, okuyun..
Sinemada çok eğlendiğiniz bir film mi var, hemen gidin seyredin..
Sevgilinizi öpmek mi istiyorsunuz, hemen öpün….
Bir yakınınızı aramak mı istiyorsunuz?
Sarılın telefona ve hemen arayın…
Yiyin, için, şarkı söyleyin, dans edin…
Ama ne yapacaksınız, hemen yapın…
Çünkü siz bugünü yaşıyorsunuz…
Ve yarını yaşayacağınıza ilişkin bir sözleşmeniz yok.
Geçtiğimiz gün bir mezarlık ziyaretine gitmiştim… Orda, aramızdan zamanlı ve zamansız ayrılan 7’den 70’e çok sayıda insan sessizce yatıyordu…
Orada yatanlar sadece bedenler değildi… Ertelenmiş umutlardı…
Söylenmemiş sözlerdi.. Yarım bırakılmış işlerdi…Evet,evet…
Kimbilir onlar hayata veda ettikleri sırada neleri yarım bırakmışlardı?
Kimisi, “Tamam, onu kırdım, ama nasılsa yarın gönlünü alırım” diyordu..
Kimisi de “tatile yarın çıkarım, hele şu işi halledeyim” diye düşünüyordu.
Ve onlar hiçbiri, düşüncelerini yapamadı…
Belki bir küçük çocuk babasından gelecek bisikleti bekliyordu…
Adamsa “Bu akşam yorgunum, yarın alır giderim” diye düşünmüştü…Ve çocuk o bisiklete binemedi…
İtiraf etmeliyiz ki bizler; belki iyi, belki kötü ama çok yanlış yaşıyoruz…
Hepimizin hayatı, yarınlara bırakılmış işlere, ertelenmiş umutlarla dolu…
Çalışıyoruz çalışıyoruz…
Hayatın tüm güzelliklerini ellerimizle itiyoruz…
Ve de, sanki tüm yarınlar bizimmiş gibi, hayaller kurup duruyoruz…
Sevinçleri, mutlulukları, hep sonraya bırakıyoruz…
Bizler var ya bizler…
İnanın çok yanlış yaşıyoruz…
Bu güzel yazıdan sonra bende diyorum ki; lütfen hayatınızı ertelemeyin ve Abidin Lutfi Demir’le Dünyayı keşfedin.
Hayatınız boyunca ne yaptınız? Neleri ertelediniz?
Bir düşünün hanginiz böyle bir hayatı sürmeyecek?
Kulağa tuhaf geliyor ama bizler belirli çizgilerde yaşıyoruz. Bir çok insan…
Bunu farkında olmadan yapıyoruz. Bunları dile getirdiğinizde ise herkes garipseyip sanki başka bir dünyayı anlatıyormuşsunuz gibi oluyor.
Kastım kesinlikle bunları YAPMAYIN demek değil. Yaşarken YAPIN. Herşeyi yaşıyorken, nefes alıyorken, gençken yapın.
ERTELEMEYİN HAYATINIZI.
Yarım bıraktığım, sürekli ertelediğim herşey adına kendimden, yaşamdan ÖZÜR DİLİYORUM.
Kötüde olsa peşini bırakmayın isteklerinizin. Gidin ve alın.
Vaktiniz varken yapın bunu.
İstediğiniz bölümde okuyun, okumak istemiyorsanız zorla bitirmeye çalışmayın o okulu…
İstediğiniz işte çalışın.. Parası azda olsa.. Sevdiğiniz olsun… Mutlu olun…
Delice aşık olun.. Sevin… Ağlayın… Gülmeyi ise bir maske olarak değil GERÇEKTEN yapın… Kahlaha atın… Acı çekin… Ve çektirin… Diploma hediyelerinizi satıp yada yaptığınız birikimin sonu dahi olsa istediğiniz her yere gidin… Harcayın… Onu kazanmak için vaktiniz zaten bol… Ya istekleriniz için zaman bol mu? HAYIR!
Bunu unutma(yın).
Yazmak istedim ve ertelemedim. Üşenmedim ve bilgisayarımı alıp sadece ekranın aydınlattığı odamda bunları yazdım.
Unutma(yın) bu hayat bir tane. Ve çok güzel.
Neyi yapmak istiyorsanız istediğiniz “an” doğru “andır.”
Gidin ve yapın… Gidin ve alın… Gidin ve olmak istediğiniz yerde olun…
Yazın…
Kendi hayatınızı kendiniz yazın…
Yazılmış olanları yaşamayın…
Bir gün Afrika’da balta girmemiş ormanların içinde kayıp bir hazinenin izini bulmaya çalışan hazine avcıları yerlilerle kendilerine rehberlik etmeleri konusunda anlaşmışlar ve hazine arayışına başlamışlar. Hazine arayışı sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar aralıksız sürmekteymiş.
Zaman kaybetmeye tahammülü olmayan hazine avcıları bir an önce hazineye ulaşmak istediğinden grup acele ediyor ve çok az dinlenerek saatler süren keşif yürüyüşleri yapıyormuş.
Yine günlerce süren bu arayışlardan birinde hazine avcıları uzun ve soluksuz bir yürüyüşün ardından kısa bir mola verdikten sonra tekrar harekete geçerler. Ancak yerliler oturdukları yerde öylece beklediklerini görürler. Şaşkınlıklarını bir kenara bırakıp tercüman aracılığıyla onlara neden beklediklerini sorarlar. Aldıkları cevap karşısında da şaşırmadan edemezler..
“O kadar hızlı ilerliyoruz ki ruhlarımız geride kaldı. Onları beklemeliyiz.”
Ruhlarınızı geride bırakmayın sevgili dostlar.
Hayatı sevdiklerinizle yaşayın.
Hayatta ne yapmak isterseniz onu yapın. Gezin, dolaşın… Mutluluklarınızı ertelemeyin.
Güzel şeyler yapın.
Güzellikleri arkada bırakmayın.
Sevmeyi, her şeyi ve herkesi sevmeyi ise hiç ihmal etmeyin. Elbette Abidin Lutfi Demir’le Dünyayı Gezmeyi de sakın ihmal etmeyin…
Kendi hayatınızı kendiniz yazın…
Yazılmış olanları yaşamayın…
Keşke demek beni her zaman mutsuz etmiştir ….sonuçta zamanı geriye alıp değiştiremiyoruz…..bu yüzden şu anda ki KEŞKEM: Keşke bu kadar çok keşke demeseydim.Keşke hayatı bu kadar çok ciddiye alıp da kendimi üzmeseydim. Zaman, önemsediğimiz veya önemsemediğimiz o kadar çok şeyleri alıp götürüyor ki götürdüklerinin yerini hiçbir şey tutmuyor.Dün sokakta görüp selamlaştıklarımızı ertesi gün toprağa verebiliyor,yarın diye ertelediklerinizi asla gerçekleştiremiyoruz.Öyle sarsılıyoruz ki zamanın karşımıza çıkardıklarına,toparlamamız yine zamana kalıyor. Hem de çoook uzun bir zamana… Keşkelerimizin çoğunun niye oluştuğunu düşündünüz mü hiç? Ben birkaç gündür bunu düşünüyorum, Zamanı ertelemek öyle acı bir hal alıyor ki, hani bazen tanıdık birini görür arkasına yetişmeye üşeniriz nede olsa başka zaman karşılaşırız, telafi ederim diye düşünürken o zaman hiç gelmeyebiliyor ya , o zaman hayatı, yapacaklarımızı ertelemekle ne kadar yanlış bir şey yaptığımızı görüyoruz, ancak bunu görmemiz bile zamanı geri getirmiyor. işte son zamanlarda böyle zamanlara daha sık rastlar oldum.(nedense başka örnek bulamadım)tanıdıklarımızı yolda görüp arkasından yetişmek için hiçbir çaba sarf etmeyip,başka bir gün görür telafi ederim diye,nede olsa önümüzde daha çok zaman var diyoruz.En azından ben öyle sanıyordum. Hiç de öyle olmuyor.Bir ve yetişmeye konuşmaya üşendiğimiz tanıdıklarımızın,arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyoruz.Evet o an donup kalıyoruz üzülüyoruz kısa bir zaman sonra üzüntümüzün yerini pişmanlık alıyor ve o an keşke konuşsaydım,başka türlü davransaydım dediğimiz oluyor.Keşke arkasından seslenip de halini hatırını sorup,bir kaç cümle etseydim keşke ertelemeseydim,keşke arayıp sesini duysaydım dediğimiz oluyor……Ve bu benim ilk keşkem değildi hayatta. ( bu örneği verdim diye üşendiğim için konuşamadığım arkadaşımın başına bir hal geldiğini düşünmüyorsunuz değil mi?Misal bu ya ) Eğer keşkeniz olmasın istemiyorsanız ertelemeyin bir tanıdığa selamı, ertelemeyin hayatı…. Amacım bu konuyu takıntı haline getirmek değil sadece keşkelerimizin aza inmesi. geçmiş geçmişte kalıyor ama ileriki dönemleri düşünerek yazıyorum keşkelerimiz olmasın diye…. Keşkesiz hayat doya doya yaşanmışlıkların çok olduğu bir hayattır. Ve genelde en hazin sözler….. KEŞKE diye başlar Keşkelerinizin.. olmadığı günler diliyorum.
Bilmek isteyen yola çıkar” der Şamanlar. İşte ben de okullarda bize öğretilmeyen hayatı öğrenmek için yollardayım.
Kendi hayatınızı kendiniz yazın…
Yazılmış olanları yaşamayın…
Tüm dostlarıma güzel yorumları için çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.